Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

OUT OF POSITION : English Turkish Redhouse

yerinden çıkmış

OUT OF PRACTICE : English Turkish Redhouse

yeteneği körelmiş, pratiğini kaybetmiş

OUT OF PRINT : English Turkish Redhouse

askısı tükenmiş

OUT OF PROPORTION : English Turkish Redhouse

oransız, orantısız

OUT OF REACH : English Turkish Redhouse

erişilmez

OUT OF REGARD FOR : English Turkish Redhouse

-in hatırı için

OUT OF REGARD TO : English Turkish Redhouse

-in hatırı için

OUT OF SPITE : English Turkish Redhouse

inadına: She did it out of spite. Onu inadına yaptı

OUT OF STOCK : English Turkish Redhouse

ticaretelde kalmamış, mevcudu tükenmiş

OUT OF THE BLUE : English Turkish Redhouse

irdenbire, aniden, damdan düşer gibi

OUT OF THE CORNER OF ONE'S EYE : English Turkish Redhouse

gözünün ucuyla (bakmak)

OUT OF THE ORDINARY : English Turkish Redhouse

olağandışı

OUT OF THE QUESTION : English Turkish Redhouse

imkânsız, olamaz, söz konusu olamaz

OUT OF TRIM : English Turkish Redhouse

kötü durumda, fena vaziyette.
idmansız

OUT OF TUNE : English Turkish Redhouse

akortsuz.
ahenksiz, uyumsuz

OUT OF TURN : English Turkish Redhouse

sıra beklemeden, sırası gelmeden

OUT OF USE : English Turkish Redhouse

geçersiz, kullanılmayan

OUT OF WEDLOCK : English Turkish Redhouse

evlilik dışı, gayri meşru

OUT OF WHACK : English Turkish Redhouse

ozuk, çalışamaz/işleyemez durumda

OUT WITH IT! : English Turkish Redhouse

Söylesene!

OUT YOU GO! : English Turkish Redhouse

Haydi çık!

OUT! : English Turkish Redhouse

Çık dışarı!

OUT-AND-OUT : English Turkish Redhouse

out-and-outaut'ınaut' sıfat, konuşma dili tam, düpedüz: He's an out-and-out fraud. O tam bir sahtekâr

OUT-OF-DOORS : English Turkish Redhouse

out-of-doorsautıvdôrz' zarf dışarıda, açık havada. isim açık hava

OUT-OF-THE-WAY : English Turkish Redhouse

out-of-the-wayautıvdhıwey' sıfat sapa