Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

OUTING : English Turkish Redhouse

out.ingau'tîng isim gezinti

OUTLANDISH : English Turkish Redhouse

out.land.ishautlän'dîş sıfat
tuhaf, acayip, garip.
yabancı.
uzak

OUTLAST : English Turkish Redhouse

out.lastautläst' fiil
den çok dayanmak

OUTLAW : English Turkish Redhouse

out.lawaut'lô isim
haydut, yasaya karşı gelen kimse.
yasal haklardan yoksun bırakılmış kimse. fiil
yasaklamak.
yasadışı ilan etmek.
yasal haklardan yoksun bırakmak

OUTLAY : English Turkish Redhouse

out.layaut'ley isim masraf, giderler, harcama

OUTLET : English Turkish Redhouse

out.letaut'let isim
dışarı çıkacak yer, çıkış yeri, çıkış, kapı, çıkak, çıkıt.
yol, çıkış yolu.
satış yeri.
elektrik priz

OUTLINE : English Turkish Redhouse

out.lineaut'layn isim
kontur.
ana hatlar.
taslak, kroki. fiil taslağını çizmek

OUTLOOK : English Turkish Redhouse

out.lookaut'lûk isim
görüş açısı.
gelecek: The outlook for the company is good. Şirketin geleceği olumlu.
manzara

OUTLYING : English Turkish Redhouse

out.ly.ingaut'layîng sıfat uzakta bulunan, uzak

OUTMODED : English Turkish Redhouse

out.mod.edautmo'dîd sıfat
demode, modası geçmiş.
eski (teknoloji, makine)

OUTNUMBER : English Turkish Redhouse

out.num.berautn^m'bır fiil sayıca üstün olmak; sayıca geçmek

OUTPATIENT : English Turkish Redhouse

out.pa.tientaut'peyşınt isim ayakta tedavi edilen hasta

OUTPOST : English Turkish Redhouse

out.postaut'post isim ileri karakol

OUTPOUR : English Turkish Redhouse

out.pouraut'pôr isim dökülme, taşma, akma

OUTPUT : English Turkish Redhouse

out.putaut'pût isim
ticaret üretim; ürün, çıktı.
fizik çıktı.
bilgisayar çıkış, çıktı.
randıman, verim

OUTRAGE : English Turkish Redhouse

out.rageaut'reyc isim
hakların açıkça çiğnenmesi; büyük hakaret; büyük ayıp.
(büyük bir haksızlık veya hakaretten kaynaklanan) öfke. fiil çok öfkelendirmek

OUTRAGEOUS : English Turkish Redhouse

out.ra.geousautrey'cıs sıfat
korkunç, çok fazla, ölçüyü aşan, şoke edici.
fazlasıyla frapan; acayip

OUTRAGEOUS PRICE : English Turkish Redhouse

fahiş fiyat

OUTRANK : English Turkish Redhouse

out.rankaut'rängk fiil
den daha yüksek rütbede olmak

OUTREACH : English Turkish Redhouse

out.reachaut'riç fiil aşmak, geçmek. isim sosyal yardım

OUTREACH PROGRAM : English Turkish Redhouse

sosyal yardım programı

OUTRIGHT : English Turkish Redhouse

out.rightaut'rayt' zarf
açıkça, kesin olarak.
tamamen, resmen.
hemen, derhal.
peşin olarak, bir ödemede: He bought the house outright. Parayı bastırıp evi aldı. sıfat
kesin; tam, resmen, düpedüz.
yalnızca, karşılıksız (bir hediye/bağış/yardım)

OUTRUN : English Turkish Redhouse

out.runaut'r^n fiil (outran, outrun, outrunning)
den daha hızlı koşmak,
i geçmek.
aşmak: This year income outran expenses. Bu yıl gelir gideri aştı

OUTSET : English Turkish Redhouse

out.setaut'set isim başlangıç

OUTSHINE : English Turkish Redhouse

out.shineautşayn' fiil (outshone) (başkasını) gölgede bırakmak,
den daha fazla parlamak