Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CASINGHEAD GAS : English Turkish

petrol kuyusundan çıkartılan doğal gaz

CASINO : English Turkish

n. gazino, kumarhane

CASIO COMPUTER CO., LTD. : English Turkish

n. Casio Bilgisayar Co., Ltd., 1946 yılında kurulmuş olan ve Tokyo merkezli bir Japon şirketi, bir elektronik aygıtlar üreticisi (elektronik hesap makineleri, cep telefonları, dijital kameralar vs)

CASK : English Turkish

n. fıçı, varil, fıçı dolusu

CASKET : English Turkish

n. mücevher kutusu, küçük kutu, tabut

CASPAR : English Turkish

n. üç Magi'den biri; bir erkek adı

CASPAR BAUHIN : English Turkish

n. Gaspard Bauhin (
1624) Jean Bauhin'in oğlu İsveçli bir bitki bilimci

CASPER : English Turkish

n. Casper the Friendly Ghost (Arkadaş Canlısı Hayalet Casper) çizgi filmi, bu çizgi filmin ana karakteri; bir erkek adı; bir soyadı; Wyoming'de (ABD) bir şehir

CASPI : English Turkish

n. bir soyadı

CASPIAN : English Turkish

adj. hazar

CASPIAN SEA : English Turkish

hazar denizi

CASQUE : English Turkish

n. başlık, miğfer

CASS : English Turkish

n. bir soyadı; bir kadın veya erkek adı

CASSADY : English Turkish

n. Bir soyadı; Neal Cassady (
1968) Amerikalı bir şair, Beat Kuşağı'nın bir üyesi

CASSANDRA : English Turkish

n. kötü olayları önceden haber veren kimse

CASSATA : English Turkish

n. şekerlemeli kuru meyveli ve fındıklı İtalyan dondurması (Napoli orijinli, İtalya); rizotto peyniri ile kaplanmış Sicilya katlı mayalı hamur keki, meyveli şekerleme ve kıyılmış çikolata ile aromalandırılmış, ve kutlama pastası olarak yenen

CASSATION : English Turkish

n. iptal, fesih

CASSATT : English Turkish

n. bir soyadı; Mary Cassatt (
1926), yetişkinlik hayatının büyük bölümünü Fransa'da yaşamış olan ABD'li bir ressam

CASSAVA : English Turkish

n. manyok, tropikal bitki; starchy root of the cassava plant resembling bulbs used as food (requires particular careful preparation to remove small amount of cyanide); starch made by straining and drying the root of the cassava plant

CASSEROLE : English Turkish

n. güveç

CASSETTE : English Turkish

n. kaset, kutu

CASSETTE DECK : English Turkish

n. sesleri bir bant kasetine kaydedip çalabilen cihaz

CASSETTE PLAYER : English Turkish

n. teyp

CASSETTE TAPE : English Turkish

n. kaset

CASSIA : English Turkish

n. bitki türü