Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CASTELLAN : English Turkish

n. kale kumandanı, kale muhafızı

CASTELLANI : English Turkish

n. bir soyadı; Sir Aldo Castellani (
1971), İtalyan bir hekim bakteriyolog

CASTELLATED : English Turkish

adj. kale biçiminde yapılmış, kale gibi, kuleli

CASTELLATION : English Turkish

n. mazgallı siper, silahların ateş edebileceği açıklıklar blunan duvar; teknenin kenarında bulunan ve kale duvarının bir bölümüne benzeyen dikey çıkıntı

CASTER : English Turkish

n. tuzluk, biberlik, dökme kabı (sirke, yag vb), küçük tekerlek

CASTER OIL : English Turkish

hintyağı

CASTER SUGAR : English Turkish

pudra şekeri

CASTIGATE : English Turkish

v. cezalandırmak, kınamak, dövmek, azarlamak

CASTIGATION : English Turkish

n. cezalandırma, kınama, azarlama

CASTIGATOR : English Turkish

n. cezalandırıcı, disiplin görevlisi; azarlayan kimse

CASTIGATORY : English Turkish

adj. cezalandırıcı; eleştirici

CASTILE : English Turkish

n. İspanya vilayeti

CASTILE SOAP : English Turkish

zeytinyağı ve soda sabunu

CASTILIAN : English Turkish

n. Kastilyan dili, Kastilyan İspanyolcası, İspanyolcanın İspanya'da konuşulan resmî bir biçimi; İspanya'nın Kastil bölgesinde konuşulan bir İspanyolca lehçesi

CASTING : English Turkish

n. dökme, döküm, kalıba dökme, rol dağıtımı, astar sıva, olta atma, ağ atma, dökmecilik

CASTING A SPELL : English Turkish

n. büyüleme

CASTING STONES : English Turkish

taş fırlatma

CASTING SUSPICION : English Turkish

irileri hakkında şüphe uyandırmak, birisinin veya birşeyin şüpheli olabileceğini akla getirmek

CASTING UP : English Turkish

n. toplama, hesap etme

CASTING VOTE : English Turkish

sonucu belirleyen oy, başkanın oyu

CASTLE : English Turkish

n. kale, hisar, şato

CASTLE : English Turkish

v. kaleyi şahın yanına koymak, rok yapmak

CASTLE NUT : English Turkish

n. çentikli somun

CASTLES IN SPAIN : English Turkish

hayali plan, hayal

CASTLES IN THE AIR : English Turkish

hayali plan, hayal