Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CLEAN AS A WHISTLE : English Turkish

çok temiz, lekesiz; suçsuz, masum, yanlış yapmaktan ari, günahsız

CLEAN BILL : English Turkish

uygunluk sertifikası

CLEAN BILL OF HEALTH : English Turkish

n. sağlam raporu

CLEAN BILL OF LADING : English Turkish

n. temiz konşimento

CLEAN BOOT : English Turkish

hafızaya programları yüklemeden bilgisayarı çalıştırmak

CLEAN BRED : English Turkish

adj. safkan, katışıksız

CLEAN COPY : English Turkish

temize çekilmiş kopya

CLEAN CUT : English Turkish

açık, kesin, biçimli, pürüzsüz, düzenli, hoş, iç açıcı

CLEAN DOWN : English Turkish

tepeden tırnağa temizlemek, yıkamak, iyice temizlemek

CLEAN ENERGY : English Turkish

n. temiz enerji, petrolün alternatifleri, alternatif yakıtlar, klasik enerji kaynaklarından daha düşük emisyon oranına sahip olan yakıtlar

CLEAN GONE : English Turkish

iz bırakmadan gitmiş

CLEAN HANDED : English Turkish

adj. suçsuz, temiz, temiz elli

CLEAN HANDS : English Turkish

temiz eller, kirli olmayan eller; temiz vicdan (Argo)

CLEAN HOUSE : English Turkish

evi temizlemek, bir kurumdaki ahlaksızlıklardan onları defederek kurtulmak; bir evi toparlamak, eşyaları düzen içerisinde yerleştirmek

CLEAN JOB : English Turkish

temiz iş, pasaklı/karmaşık görevler içermeyen iş

CLEAN LIMBED : English Turkish

çakı gibi, uzun boylu ve yakışıklı

CLEAN LIVING : English Turkish

adj. saflığını bozma, temiz kal, hep böyle kal

CLEAN ONESELF : English Turkish

yıkanmak

CLEAN OUT : English Turkish

v. temizlemek, silip süpürmek, ayıklamak, para sızdırmak, parasız bırakmak, boşaltmak, soymak

CLEAN PRESS : English Turkish

temiz basın, dürüst habercilik

CLEAN RECORD : English Turkish

temiz kâğıdı, sabıka kaydı

CLEAN SHAVEN : English Turkish

tertemiz traşlı, sinekkaydı traşlı

CLEAN SHEET : English Turkish

sabıkasız kimse, sicili temiz kimse

CLEAN SLATE : English Turkish

yeni başlangıç, işaretsiz kayıt/teyp

CLEAN SWEEP : English Turkish

devrim, toptan değişiklik, toptan dönüşüm