English Turkish
DETERIORATION : English Turkish
n. bozulma, kötüye gitme; çürüklük
DETERIORATION IN HIS CONDITION : English Turkish
onun durumundaki kötüleşme, belirli bir durumdaki bozulma (genellikle tıbbi bir durumla ilgili olarak)
DETERIORATIVE : English Turkish
adj. kötüleştirici, kötüleştiren, bozucu, bozan, bozulmaya neden olan
DETERMENT : English Turkish
n. engel, caydırıcı güç, caydırıcı silâh
DETERMINABILITY : English Turkish
n. belirlenebilirlik, karar verilebilir olma durumu
DETERMINABLE : English Turkish
adj. belirlenebilir, sınırlanabilir
DETERMINABLENESS : English Turkish
n. belirlenebilirlik, karar verilebilir olma durumu
DETERMINABLY : English Turkish
adv. belirlenebilir bir şekilde, karar verilebilir bir şekilde
DETERMINANT : English Turkish
n. etken, belirleyici faktör, determinant; sıfat
DETERMINANT : English Turkish
adj. etkin olan, hakim olan, hükmeden
DETERMINATE : English Turkish
adj. belirli, sınırlı
DETERMINATELY : English Turkish
adv. kesin olarak, kati bir şekilde, kararlı bir şekilde
DETERMINATENESS : English Turkish
n. kesin olma durumu, kati olma durumu, kararlılık
DETERMINATION : English Turkish
n. belirtme, niyet, kararlılık, azim, karar, tespit, belirleme; saptama, saplantı
DETERMINATIVE : English Turkish
adj. belirten, sınırlandıran, belirleyen, belirleyici
DETERMINATIVE : English Turkish
n. sınırlandıran şey, belirleyen şey, niteleyici sözcük, belirtme sıfatı
DETERMINE : English Turkish
v. kararlaştırmak, karara bağlanmak, karara varmak; belirlemek; neden olmak; sabitleştirmek; saptamak
DETERMINED : English Turkish
adj. azimli, kararlı, kesin
DETERMINED HIS FATE : English Turkish
kendi kaderini belirledi, kendi yolunu çizdi
DETERMINED OPPOSITION : English Turkish
kararlı muhalefet, sert muhalefet, dik karşı duruş
DETERMINEDLY : English Turkish
adv. kararlı bir şekilde, azimle, kesin olarak
DETERMINEDNESS : English Turkish
n. kararlılık, kesinlik, değişmezlik, süreklilik, katılık
DETERMINER : English Turkish
n. niteleyici sözcük, belirteç
DETERMINISM : English Turkish
n. determinizm, kaçınılmaz sona inanma
DETERMINIST : English Turkish
n. gerekirci, determinizm (her şeyin önceden belirlendiğini ve bir sebebi olduğunu belirten doktrin) savunucusu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani