English Turkish
DETONATING CAP : English Turkish
n. kapsül, funya
DETONATING GAS : English Turkish
n. patlayıcı gaz, patlayan gaz, ateşlendiğinde büyük bir gürültüyle patlayan ve iki hidrojen ile bir oksijenden oluşan gaz karışımı
DETONATION : English Turkish
n. patlama; infilak
DETONATOR : English Turkish
n. ateşleyici parça, patlatıcı, fitil, funya; sis sinyali
DETOUR : English Turkish
n. dolambaçlı yol; servis yolu; sapak, sapma
DETOUR : English Turkish
v. servis yolundan vermek (trafik); sapmak, saptırmak
DETOURNEMENT : English Turkish
n. geçme, önleme
DETOX : English Turkish
n. zehirle mücadele merkezi, uyuşturucu madde bağımlılarının bu bağımlılıktan kurtulmalarına yardım eden tedavi merkezi veya kliniği, zehir tedavisi bölümü
DETOXICANT : English Turkish
n. zehir yok eden madde; bağımlılık şiddetini düşüren madde (uyuşturucu veya alkol)
DETOXICATE : English Turkish
v. zehirin etkisini gidermek
DETOXICATION : English Turkish
n. zehirsizleştirme, zehrini alma, zehrini çıkarma, zehrini yok etme, ağusuzlaştırma; uyuşturucu veya alkol bağımlısı bir kimsenin tabi tutulduğu rehabilitasyon
DETOXICATOR : English Turkish
n. zehir yok eden madde; bağımlılık şiddetini düşüren madde (uyuşturucu veya alkol), uyuşturucu veya alkol bağımlılarının rehabilitasyonunda kullanılan madde
DETOXIFICATION : English Turkish
n. zehirsizleştirme, zehrini alma, zehrini çıkarma, zehrini yok etme, ağusuzlaştırma; uyuşturucu veya alkol bağımlısı bir kimsenin tabi tutulduğu rehabilitasyon
DETOXIFIER : English Turkish
n. zehir yok eden madde; bağımlılık şiddetini düşüren madde (uyuşturucu veya alkol), uyuşturucu veya alkol bağımlılarının rehabilitasyonunda kullanılan madde
DETOXIFY : English Turkish
v. zehirin etkisini gidermek
DETRACT : English Turkish
v. eksiltmek, azaltmak; küçük düşürmek, alçaltmak; değerini düşürmek
DETRACT FROM : English Turkish
-dan azaltmak,
den azaltmak,
den uzaklaştırmak
DETRACTION : English Turkish
n. kötüleme, eksiltme, azaltma; çekiştirme
DETRACTIVE : English Turkish
adj. azaltıcı; bozucu; küçültücü
DETRACTOR : English Turkish
n. küçük düşürücü şey, küçük düşürücü kimse; aleyhte konuşan kimse
DETRACTORY : English Turkish
adj. küçük düşürücü, aşağılayıcı, hakaret edici, küçültücü
DETRAIN : English Turkish
v. trenden inmek, trenden indirmek
DETRAINMENT : English Turkish
n. trenden indirme, trenden inme
DETRIMENT : English Turkish
n. zarar, hasar
DETRIMENTAL : English Turkish
adj. zararlı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani