English Turkish
DISCLOSABLE : English Turkish
adj. meydana çıkarılabilir, ifşa edilebilir, ortaya dökülebilir, açıklanabilir
DISCLOSE : English Turkish
v. açığa vurmak, açmak, ifşa etmek, ortaya çıkarmak, göstermek
DISCLOSE A SECRET : English Turkish
ir sırrı açıklama, bir sırrı ortaya dökmek
DISCLOSE ONE'S SECRET : English Turkish
v. açılmak
DISCLOSED HIS INNERMOST SECRETS : English Turkish
en gizli sırlarını açıkladı, en derin sırlarını ortaya döktü
DISCLOSED HIS SECRET : English Turkish
sırrını açıkladı, sırrını ortaya döktü
DISCLOSER : English Turkish
n. açıklayan, ortaya döken, ifşa eden
DISCLOSURE : English Turkish
n. açma, açığa vurma, ifşa, ortaya çıkarma, açığa çıkan şey; patent hakkı bildirimi
DISCLOSURE OF INTEREST : English Turkish
ilgi ifşası, bir şirketle imzalanmak üzere olan bir sözleşmeye kişisel alaka ile ilgili olarak bir müdür tarafından imzalanması gereken deklarasyon
DISCO : English Turkish
n. disko
DISCO CORPORATION : English Turkish
n. Disco Corporation, dünya çapında ofisleri bulunan 1937'de kurulan Japon şirketi (Japonya, ABD, Çin, Fransa , Almanya, Malezya, Fas, Singapur, Tayland ve Büyük Britanya), doğrama ve cilalama donanımında uzman olan dünyanın en büyük üreticisi (hassas doğrama testereleri, taşlama çarkları, vs.)
DISCO DANCES : English Turkish
disko dans, disko dansı, disko müziği ile yapılan dans
DISCO MUSIC : English Turkish
disko müziği, diskotekte çalınan müzik (genellikle güçlü vuruşlu popüler dans müziği)
DISCOBOLUS : English Turkish
n. disk tutan veya atmak üzere olan bir sporcunun heykeli; disk atıcı, disk atan
DISCOGRAPHY : English Turkish
n. diskografi, kaset listesi, kayıt kataloğu
DISCOID : English Turkish
adj. disk biçiminde
DISCOIDAL : English Turkish
adj. diskoit, disk şeklinde olan, diske benzeyen, yuvarlak ve düz
DISCOLOR : English Turkish
v. rengi değişmek, rengini bozmak, soldurmak, lekelemek, bozmak, solmak
DISCOLORATION : English Turkish
n. rengini değiştirme, solma, soldurma, leke
DISCOLORED : English Turkish
adj. rengi değişmiş, solmuş
DISCOLORISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) renksizleştirmek, rengini gidermek, rengini kaldırmak (discolorize olarak da yazılır)
DISCOLORIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) renksizleştirmek, rengini gidermek, rengini kaldırmak (discolorise olarak da yazılır)
DISCOLOUR : English Turkish
v. rengini bozmak, soldurmak, lekelemek, bozmak, solmak, rengi değişmek
DISCOLOURATION : English Turkish
n. rengini değiştirme, leke, solma, soldurma
DISCOLOURED : English Turkish
adj. rengi değişmiş, solmuş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani