English Turkish
DISHWASHER : English Turkish
n. bulaşık makinesi, bulaşıkçı
DISHWATER : English Turkish
n. bulaşık suyu
DISHY : English Turkish
adj. seksi, çekici (Argo)
DISILLUSION : English Turkish
n. gözünü açma, hayal aleminden çıkarma; düş kırıklığı, hayal kırıklığı
DISILLUSION : English Turkish
v. gözünü açmak, hayal aleminden çıkarmak; düş kırıklığına uğratmak
DISILLUSIONED : English Turkish
adj. illüzyon olmayan, realistik, gerçekçi, gerçek
DISILLUSIONISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) aklını başına getirmek, gerçek hale dönüştürmek, büyüden kurtarmak (disillusionize olarak da yazılır)
DISILLUSIONIZE : English Turkish
v. (Amerikan İngilizcesi) aklını başına getirmek, gerçek hale dönüştürmek, büyüden kurtarmak (disillusionise olarak da yazılır)
DISILLUSIONMENT : English Turkish
n. gözünü açma, gerçekleri görmesini sağlama; hayal kırıklığı
DISINCENTIVE : English Turkish
n. vazgeçiren etmen, caydırıcı faktör, engel, mani
DISINCENTIVE : English Turkish
adj. engel olan, caydırıcı, önleyici
DISINCLINATION : English Turkish
n. isteksizlik, gönülsüzlük, niyeti olmama
DISINCLINE : English Turkish
v. isteğini kaçırmak, soğutmak
DISINCLINED : English Turkish
adj. isteksiz, gönülsüz, meyilsiz
DISINCORPORATE : English Turkish
v. çözmek, çözülmek, dağıtmak, dağılmak, bir şirketten ayrılmak, tüzel kişiliği sona erdirmek
DISINCORPORATION : English Turkish
n. çözme, çözülme, dağıtma, dağılma, bir şirketten ayrılma, tüzel kişiliği sona erdirme
DISINFECT : English Turkish
v. dezenfekte etmek, mikroplardan arındırmak, ilaçlamak
DISINFECTANT : English Turkish
n. dezenfektan, mikrop öldürücü, antiseptik
DISINFECTANT : English Turkish
adj. dezenfektan, mikrop öldürücü, antiseptik
DISINFECTED : English Turkish
adj. dezenfekte edilmiş
DISINFECTION : English Turkish
n. dezenfekte etme, mikroplardan arındırma
DISINFECTOR : English Turkish
n. dezenfekte edici, mikrop öldürücü
DISINFEST : English Turkish
v. kemirgenlerden arındırmak, ev zararlılarından kurtarmak
DISINFESTANT : English Turkish
adj. haşerelere karşı ölümcül, haşere öldürücü (fare hamamböceği vs gibi)
DISINFESTATION : English Turkish
n. bir bölgeyi istila etmiş haşerelerin imha edilmesi (böcekler kemirgenler vs)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani