English Turkish
DISINTOXICATE : English Turkish
v. zehirsizleştirmek, toksinsizleştirmek, zehir veya toksinini yok etmek (uyuşturucu veya alkol bağımlılığında olduğu gibi)
DISINTOXICATION : English Turkish
n. zehirsizleştirme, toksinsizleştirme, zehir veya toksinini yok etme süreci (uyuşturucu veya alkol bağımlılığında olduğu gibi)
DISJECT : English Turkish
v. dağıtmak
DISJECTA MEMBRA : English Turkish
dağılmış üyeler; dağılmış parçalar ve kalıntılar (Edebiyat); sözlü parçalar
DISJOIN : English Turkish
v. ayırmak
DISJOINED : English Turkish
adj. ayrı, ayrılmış, parçalanmış
DISJOINT : English Turkish
v. ek yerlerinden ayırmak, eklem yerinden ayırmak, dağıtmak, parçalamak, sökmek
DISJOINTED : English Turkish
adj. kopuk, tutarsız, ipe sapa gelmez, ayrılmış
DISJOINTEDLY : English Turkish
adv. ayrı bir şekilde, ayrılmış bir biçimde, parçalanmış bir şekilde, bağlantısız bir şekilde
DISJOINTEDNESS : English Turkish
n. ayrı olma durumu, ayrılmışlık, ayrılık, parçalanmışlık, bağlantısızlık, bağsızlık
DISJUNCT : English Turkish
adj. ayrılmış, ayrık, bitişik veya komşu elementten ayrılarak gösterilmiş, izole edilmiş, soyutlanmış
DISJUNCTION : English Turkish
n. ayrılma, parçalanma
DISJUNCTIVE : English Turkish
adj. ayırıcı, bölen
DISJUNCTIVE CLAUSE : English Turkish
ayrık cümle, (Gramer) en az bir ayrık önerme (birbirine zıt iki veya daha fazla konsept oluşturan önerme) içeren cümle
DISJUNCTURE : English Turkish
n. kesilme, kesme, kopma, ayırma işi, bağlantısını kesme
DISK : English Turkish
n. disk, plâk (gramafon)
DISK CACHE : English Turkish
disk önbelleği, diskten veri depolayan ve diskin hızlı faalleşmesinin sağlayan hafıza
DISK CAPACITY : English Turkish
disk kapasitesi, bir disk veya disket üzerindeki depolama alanı, bir disk veya disketin depolama gücü
DISK DRIVE : English Turkish
disk sürücüsü, bir disk veya disketi okuyan ya da bunlar üzerine yazan bilgisayar donanımı
DISK DRIVE CONTROLLER : English Turkish
disk sürücüsü denetleyicisi, işlevi disklerin fiziksel çalışmasını denetlemek olan donanım
DISK JOCKEY : English Turkish
n. diskjokey
DISK OPERATING SYSTEM : English Turkish
n. disk işletim sistemi, bir bilgisayar işletim türü, DOS
DISK WHEEL : English Turkish
sert bir yüzeyi olan tekerlek, jant teli olmayan tekerlek, aşındırma çarkı
DISK-ON-KEY : English Turkish
n. anahtarlık disket, (Bilgisayar) USB sürücü, flash sürücü, flash disk, flash bellek kullanan ve bir anahtarlıkta taşınacak kadar hafif olan Tak ve Oynat kompakt alet
DISKERY : English Turkish
n. plak şirketi, ticari müzik kayıtları yapan şirket (Argo)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani