English Turkish
DISPOSSESS : English Turkish
v. yoksun bırakmak, mahrum etmek, kiracıyı evden çıkarmak; malına el koymak; kamulaştırmak; kapmak (top)
DISPOSSESSED : English Turkish
adj. mülksüz, mülksüzleşmiş, mülksüzleştirilmiş, ev veya mülkünden yoksun bırakılmış, evinden çıkarılmış
DISPOSSESSION : English Turkish
n. mal ve mülke el konulması; evden çıkarma, evden çıkarılma
DISPOSSESSOR : English Turkish
n. mülksüzleştiren kimse, başka bir kimseyi ev veya mülkünden yoksun bırakan kimse, evden çıkaran kimse, bir kimseyi evinden tahliye eden kimse, kovan kimse
DISPOSSESSORY : English Turkish
adj. mülksüzleştirme ile ilgili, başka bir kimseyi ev veya mülkünden yoksun bırakma ile ilgili, bir kimseyi evinden tahliye etme ile ilgili, kovmaya özgü
DISPRAISE : English Turkish
n. kötüleme, küçültme, ayıplama
DISPRAISE : English Turkish
v. kötülemek, küçültmek, ayıplamak
DISPRIZE : English Turkish
v. ucuzlatmak, değerini düşürmek, devalüe etmek; küçümsemek, alay etmek, dalga geçmek, hor görmek (Eski Kullanım)
DISPROOF : English Turkish
n. aksini ispatlamak, çürütmek
DISPROPORTION : English Turkish
n. oransızlık
DISPROPORTIONAL : English Turkish
adj. orantısız, asimetrik, nispetsiz
DISPROPORTIONALLY : English Turkish
adv. orantısız bir şekilde, asimetrik bir şekilde, nispetsiz bir şekilde
DISPROPORTIONATE : English Turkish
adj. aşırı, fazlasıyla, oransız
DISPROPORTIONATELY : English Turkish
adv. oransız olarak
DISPROVABLE : English Turkish
adj. geçersizleştirilebilir, geçersiz kılınabilir, çürütülebilir, reddedilebilir, karşı çıkılabilir
DISPROVE : English Turkish
v. aksini kanıtlamak, çürütmek, yalanlamak
DISPROVEN : English Turkish
adj. tersi ispatlanmış, çürütülmüş, aksi kanıtlanmış, yanlışlığı ispatlanmış, doğru olmadığı gösterilmiş
DISPROVER : English Turkish
n. tersini ispatlayan, çürüten, aksini kanıtlayan, yanlışlığını ispatlayan, doğru olmadığını gösteren
DISPUTABILITY : English Turkish
n. tartışılabilirlik, sorgulanabilir olma durumu, sorgulanabilirlik, münakaşa edilebilir olma durumu
DISPUTABLE : English Turkish
adj. tartışılabilir, itiraz edilebilir, şüpheli
DISPUTABLY : English Turkish
adv. tartışarak, sorgulayarak, münakaşa ederek
DISPUTANT : English Turkish
n. tartışmacı
DISPUTATION : English Turkish
n. tartışma, münakaşa, münazara, görüşme
DISPUTATIOUS : English Turkish
adj. tartışmacı, kavgacı
DISPUTATIOUSLY : English Turkish
adv. kavgacı bir şekilde, tartışarak, münakaşa ederek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani