Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ALIMENTARY TRACT : English Turkish

n. sindirim kanalı, (Anatomi) sindirim borusu, sindirim bölgesi, mide-bağırsak yolu, sindirimin gerçekleştiği ve atıkların çıkartıldığı, yiyeceklerin geçtiği sindirim sisteminin boru şeklindeki kanalı (ağızdan anüse kadar uzanır ve yutak, yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsağı kapsar)

ALIMENTATION : English Turkish

n. beslenme, besleme

ALIMONY : English Turkish

n. nafaka

ALINE : English Turkish

v. dizmek, sıralanmak, sıralamak, dizilmek, hizalamak

ALINE ONESELF WITH : English Turkish

v. işbirliği yapmak, birlik olmak

ALINEMENT : English Turkish

n. hiza, sıralanmış olma durumu; hizalama eylemi; sıralama, ayarlama

ALINER : English Turkish

n. sıraya dizen, sıraya koyan kimse; eşyaları bir araya getirerek dizen kimse

ALIPED : English Turkish

adj. ayakları kanatlı olan, ayakları kanatlı

ALIPED : English Turkish

n. ayakları kanatlı, ayak uçlarının membran ile birleşik olan hayvan

ALIPHATIC : English Turkish

adj. alifatik, sıvı yağ veya içyağı ile ilgili olan

ALIQUANT : English Turkish

adj. tümbölmez, kalansız bölmeyen

ALIQUOT : English Turkish

adj. tümbölen, kalansız bölen

ALITER : English Turkish

adj. aksi takdirde, (Hukuk) uygulanması için farklı kanun veya kural gerektiren

ALIUNDE : English Turkish

adv. bir başka kaynaktan, bir başka yerden (Hukuk)

ALIVE : English Turkish

adj. canlı, sağ, hayatta, yaşayan, diri, hayat dolu; farkında; elektrik yüklü

ALIVE AND KICKING : English Turkish

eli ayağı tutan, hayat dolu, hareketli

ALIVE AND WELL : English Turkish

iyi ve hayat dolu, hareketli, cıvıl cıvıl, canlı

ALIVE TO : English Turkish

ilincinde olmak,-e karşı dikkatli; farkında; hayranlık ile

ALIVE WITH : English Turkish

adj. dolu, kaynayan

ALIVENESS : English Turkish

n. canlılık, diri olma durumu

ALIYAH : English Turkish

n. aliyah, Yahudilerin İsrail’e göçü (İbranice)

ALIYAT HANOAR : English Turkish

dünya çapında Musevi gençlerle çalışan İsrail kuruluşu

ALIZARIN : English Turkish

n. kök kırmızısı, alizarin

ALIZARINE : English Turkish

n. alizarin, boya sentezinde kullanılan kırmızı pigment

ALJAZEERA : English Turkish

n. Elcezire; 1996’da Doha’da (Katar) kurulan Arapça ve İngilizce televizyon kanalı ve haber ağı