English Turkish
HEMOGLOBINIC : English Turkish
adj. hemoglobin (oksijeni ciğerlerden vücut dokularına taşıyan alyuvarlardaki madde) ile ilgili
HEMOGLOBINOMETER : English Turkish
n. hemoglobinometre, hemoglobin seviyesini ölçmeye yarayan cihaz
HEMOGLOBINOMETRY : English Turkish
n. hemoglobinometri, hemoglobin (oksijeni ciğerlerden vücut dokularına taşıyan alyuvarlardaki madde) ölçümü
HEMOGLOBINURIA : English Turkish
n. hemoglobinüri, kan işeme, kanlı idrar, idrarda kan bulunması (Tıp)
HEMOGLOBINURIC : English Turkish
adj. hemoglobinürik, kan işeme ile ilgili, kanlı idrara özgü, idrarda kan bulunması ile ilgili (Tıp)
HEMOGRAM : English Turkish
n. hemogram, bir kimsenin kan hücrelerinin kaydedilmesi
HEMOLYSIN : English Turkish
n. hemolizin, alyuvarların çözünmesine neden madde
HEMOLYSIS : English Turkish
n. hemoliz, (Tıp) alyuvar çözünmesi, alyuvar yıkımı, alyuvar erimesi, kan erimesi (haemolysis olarak da yazılır)
HEMOLYTIC : English Turkish
adj. hemolitik, alyuvarların çözünmesine neden olan (Tıp)
HEMOPHILE : English Turkish
n. hemofili hastası kimse
HEMOPHILIA : English Turkish
n. hemofili, kan hastalığı
HEMOPHILIA B : English Turkish
n. Hemofili, (Hematoloji) Hemofili B, kalıtsal kan pıhtılaşması rahatsızlığı, kandaki IX pıhtılaşma faktörü konjenital eksikliğinin neden olduğu hemofili hastalığı şekli
HEMOPHILIAC : English Turkish
n. hemofili hastası kimse
HEMOPHILIC : English Turkish
adj. hemofilik, hemofili (kanın pıhtılaşmaması) ile ilgili, kanı pıhtılaşmayan, hemofili rahatsızlığı çeken; bir kan kültüründe veya kanda gelişen (bakteriler)
HEMOPHILUS : English Turkish
n. Hemopilus, parazitik bakteri türü
HEMOPHOBIA : English Turkish
n. hemofobi, kan korkusu, kandan anormal derecede korkma, kan tutması, kan fobisi
HEMOPTYSIS : English Turkish
n. hemoptizi, kan tükürme, kanlı balgam çıkarma
HEMORRHAGE : English Turkish
n. kanama, kan kaybetme
HEMORRHAGIA : English Turkish
n. hemoraji, kanama, kanın çok akması
HEMORRHAGIC : English Turkish
adj. hemorajik, hemoraji (kanama) ile ilgili, kanın çok akması ile ilgili
HEMORRHAGIC FEVER : English Turkish
n. hemorajik ateş, kanamalı ateş, ani yüksek ateş ve titreme ile birlikte kılcal damar kanaması özelliği gösteren pek çok hastalıktan herhangi biri
HEMORRHOID : English Turkish
n. hemoroit, basur, mayasıl, anüs yakınındaki kan damarları şişliği
HEMORRHOIDAL : English Turkish
adj. hemoroit ile ilgili, basurla ilgili, mayasıla özgü, anüs yakınındaki kan damarları şişliği ile ilgili
HEMORRHOIDECTOMY : English Turkish
n. hemoroidektomi, hemoroit (anüs çevresinde veya içinde anormal damar büyümesi) ameliyatı, basur ameliyatı, mayasıl ameliyatı
HEMORRHOIDS : English Turkish
n. hemoroid, basur, mayasıl
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani