Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HOLIDAY : English Turkish

v. tatile çıkmak, tatil yapmak

HOLIDAY CLOTHES : English Turkish

n. bayramlık elbise, bayramlık

HOLIDAY EVE : English Turkish

ayram arifesi, tatil arifesi, bayram gecesi, bayram akşamı, bayramdan hemen önceki akşam

HOLIDAY INN : English Turkish

Holiday Inn, dünya çapında oteller ve tatil yerleri zinciri

HOLIDAY MAKER : English Turkish

tatilci, tatil yapan, izin yapan, izinli

HOLIDAY OF WEEKS : English Turkish

haftalar Bayramı, Yahudi Şavuot bayramı

HOLIDAY RESORT : English Turkish

tatil yeri, mesire yeri, tatil beldesi

HOLIDAY SEASON : English Turkish

tatil sezonu, tatil mevsimi, en az iki tatil içeren zaman dilimi

HOLIDAYS : English Turkish

n. bayram, yortu, dini bayram

HOLIER THAN THE POPE : English Turkish

Papa'dan daha kutsal, Papa'dan daha Katolik, azametli, gururlu, aziz ve kutsanmış

HOLIER THAN THOU : English Turkish

adj. kibirli, kendini beğenmiş, tepeden bakan

HOLINESS : English Turkish

n. kutluluk, kutsallık

HOLINESS OF THE SABBATH : English Turkish

Sabbath (Musevilerde Cumartesi günleri uygulanan dinlenme günü) kutsallığı, dinî dinlenme gününün kutsallığı

HOLISM : English Turkish

n. holizm, doğanın bütünlüğü inancı

HOLIST : English Turkish

n. holist, holizmin savunucusu, bütüncülüğün savunucusu, bütünsellik taraftarı, eşyaların bütün birimler olduğu ve bunların böylece muamele görmesi ve birbirinden ayrılmaması teorisini savunan kimse

HOLISTIC : English Turkish

adj. holistik, bütünselci, holizm ile ilgili, bütüncülük ile ilgili, bütünsellikle ilgili, eşyaların bütün birimler olduğu ve bunların böylece muamele görmesi ve birbirinden ayrılmaması teorisi ile ilgili; parçalar farklı taraflar veya farklı görüş açıları yerine bütünle ilgilenilmesi ile ilgili

HOLISTIC MEDICINE : English Turkish

holistik tıp, bütüncül tıp, hastanın bir bütün olarak tedavi edilmesine ve hastanın olumlu davranış düzgün diyet ve alıştırma ile sağlık bakımındaki rolüne vurgu yapan tıp yaklaşımı

HOLISTICAL : English Turkish

adj. holistik, bütünselci, holizm ile ilgili, bütüncülük ile ilgili, bütünsellikle ilgili, eşyaların bütün birimler olduğu ve bunların böylece muamele görmesi ve birbirinden ayrılmaması teorisi ile ilgili; parçalar farklı taraflar veya farklı görüş açıları yerine bütünle ilgilenilmesi ile ilgili

HOLISTICALLY : English Turkish

adv. holistik bir şekilde, bütünselci bir şekilde, holizm ile ilgili bir şekilde, bütüncülük ile ilgili, bütünsellikle ilgili bir şekilde, eşyaların bütün birimler olduğu ve bunların böylece muamele görmesi ve birbirinden ayrılmaması teorisi ile ilgili bir şekilde; parçalar farklı taraflar veya farklı görüş açıları yerine bütünle ilgilenilmesi ile ilgili bir şekilde

HOLLA : English Turkish

n. çok yüksek bağırtı, böğürtü, kükreme; seslenmek için kullanılan bir kelime

HOLLA : English Turkish

interj. hey!, selam!, merhaba! (selamlama veya dikkat çekme amacıyla kullanılır)

HOLLAND : English Turkish

n. Hollanda

HOLLAND : English Turkish

n. Hollanda kumaşı, ilk olarak Hollanda'da üretilmiş olan pamuklu veya keten kumaş (çoğunlukla döşemecilikte pencere panjurlarında ve kitap ciltlemede kullanılır)

HOLLANDAISE : English Turkish

adj. holandez sosu, yumurta sarısı ve tereyağının limon suyu ile karıştırılmasıyla yapılan bir sos

HOLLANDAISE SAUCE : English Turkish

holandez sosu, yumurta sarısı ve tereyağının limon suyu ile karıştırılmasıyla yapılan bir sos