Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HOLD TRUMPS : English Turkish

kozları elinde tutmak, avantajlı kartları elinde bulundurmak, daha iyi bir el sahibi olmak (İskambil)

HOLD UP : English Turkish

kaldırmak, tutmak, yukarıda tutmak, havaya kaldırmak, göstermek, desteklemek, alıkoymak, geciktirmek, durdurmak, soymak, dayanmak, direnmek, sabit kalmak

HOLD UP AS : English Turkish

örnek göstermek

HOLD UP AS AN EXAMPLE : English Turkish

v. ders almak, ibret almak

HOLD UPRIGHT : English Turkish

v. dik tutmak

HOLD WATER : English Turkish

eleştirilere karşı durmak, eleştirilere karşı görüş germek, tutarlı ve mantıklı görünmek

HOLD WITH : English Turkish

doğrulamak, onaylamak

HOLD YOUR HORSES : English Turkish

kendini dizginle biraz, bekle biraz, sabret, ağır ol, dur biraz, yavaşla

HOLD YOUR HORSES! : English Turkish

kendini dizginle biraz, bekle biraz, sabret, ağır ol, dur biraz

HOLD YOUR JAW : English Turkish

kapa çeneni, çeneni tut, kes sesini

HOLD YOUR ROW : English Turkish

kes sesini!, sessiz ol!, kapa çeneni!

HOLD YOUR TONGUE : English Turkish

çeneni tut

HOLDALL : English Turkish

n. hurç, çuval, bavul

HOLDBACK : English Turkish

n. engel

HOLDEN : English Turkish

n. Holden, erkek ismi; soyadı

HOLDEN CAULFIELD : English Turkish

n. Holden Caulfield, J. D. Salinger'ın "Gönülçelen" romanının ana karakteri

HOLDER : English Turkish

n. tutan şey, kap, tutacak, kulp, duy, sahip, hamil, elinde bulunduran kimse

HOLDER IN DUE COURSE : English Turkish

ir ticari senedin gerçek hamili

HOLDER OF BILL : English Turkish

fatura sahibi, bir ödeme taahhüdünü elinde bulunduran kimse

HOLDFAST : English Turkish

n. tutan şey, kanca, kenet, çengel

HOLDING : English Turkish

n. tutma, toprak kiralama, arsa, hisse, mal, stok, alacak, karar

HOLDING A GRUDGE : English Turkish

kin duymak, kin beslemek, kin tutmak, garez beslemek

HOLDING COMPANY : English Turkish

holding

HOLDING DEFENSE LAYOUT : English Turkish

savunma düzeni almak, savunma düzenine geçmek, düşmanı durdurmak için askerleri düzenli bir şekilde yerleştirmek

HOLDING FIRE : English Turkish

ateş kesme, ateş etmeyi durdurma, silahların ateşlenmesini durdurma (genellikle bir sürprizden kaynaklı olarak)