Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HORNBEAM : English Turkish

n. gürgen

HORNBILL : English Turkish

n. guguk kuşu, öküzburnu, büyük ve uzun bir gagası olan büyük bir tropikal kuş

HORNBLENDE : English Turkish

n. hornblent

HORNBLOWER : English Turkish

n. boru çalan kimse

HORNBOOK : English Turkish

n. çocuk alfabesi

HORNED : English Turkish

adj. boynuzlu

HORNED CATTLE : English Turkish

sığırlar

HORNED OWL : English Turkish

n. orman baykuşu

HORNED VIPER : English Turkish

mısır engereği

HORNER : English Turkish

n. kornacı, korna çalan kimse; boynuzdan aletler yapan kimse

HORNET : English Turkish

n. eşekarısı

HORNET'S NEST : English Turkish

arı yuvası, arılar tarafından yapılan yuva; dağınıklık, kargaşa, sorun, problem

HORNFLY : English Turkish

n. sığır haşeresi olan kan emici küçük ve siyah bir böcek

HORNLESS : English Turkish

adj. boynuzsuz

HORNLIKE : English Turkish

adj. boynuz benzeri, boynuza benzeyen, boynuz gibi

HORNPIPE : English Turkish

n. gemici dansı, gemici dans müziği

HORNRIMMED : English Turkish

adj. boynuz çerçeveli

HORNSWOGGLE : English Turkish

v. faka bastırmak, aldatmak, kandırmak, işletmek, dolandırmak

HORNWORT : English Turkish

adj. boynuzlu, boynuzları olan, boynuzlanmış, boynuz takılmış; eşi tarafından aldatılmış, karısı veya kocası tarafından aldatılmış

HORNWORT : English Turkish

n. boynuzotu, Seratofilum familyasından gölet ve nehirlerde yetişen bir bitki

HORNY : English Turkish

adj. nasır tutmuş, boynuz gibi, boynuzdan yapılmış, kalkmış, dik

HORNY HANDED : English Turkish

adj. elleri nasırlı

HORNY LAYER : English Turkish

n. korun, keratinli tabaka, üst derinin ölü hücrelerden oluşan ve dökülen dış tabakası

HOROL. : English Turkish

n. "horology (horoloji)", zaman ölçme bilimi; saat yaratma sanatı

HOROLOGE : English Turkish

n. saat