Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IMPERSONATION : English Turkish

n. kişileştirme, canlandırma, taklit etme

IMPERSONATOR : English Turkish

n. canlandıran kimse, taklitçi

IMPERTINENCE : English Turkish

n. terbiyesizlik, saygısızlık, küstahlık

IMPERTINENCY : English Turkish

n. terbiyesizlik, kabalık, arsızlık, küstahlık, saygısızlık; küstahça veya arsızca davranış; ilgisizlik, yersizlik; uygunsuzluk, uymazlık, yakışmazlık, yakışmama durumu

IMPERTINENT : English Turkish

adj. saygısız, terbiyesiz, küstah, münasebetsiz, yersiz, saçma, ilgisiz, her şeye burnunu sokan

IMPERTINENTLY : English Turkish

adv. arsızca, küstahça

IMPERTURBABILITY : English Turkish

n. ağırbaşlılık, soğukkanlılık, sakinlik

IMPERTURBABLE : English Turkish

adj. ağırbaşlı, soğukkanlı, sakin

IMPERTURBABLY : English Turkish

adv. sakin bir şekilde, ağırbaşlı bir şekilde, soğukkanlı bir şekilde

IMPERVIOUS : English Turkish

adj. geçirmez, su geçirmez, etkilenmez, dayanıklı, vurdumduymaz

IMPERVIOUSLY : English Turkish

adv. dayanıklı bir şekilde, sağlam bir şekilde, geçilmez bir şekilde, sızılmaz bir şekilde, aşılmaz bir şekilde; yaralanmaya karşı dayanıklı bir şekilde, metanetli bir şekilde

IMPERVIOUSNESS : English Turkish

n. geçirmezlik

IMPETIGINISATION : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) empetigonizasyon, (Tıp) daha önceden bir cilt hastalığından etkilenmiş bir alan üzerinde empetigo (bulaşıcı bir deri hastalığı) gelişimi (impetiginization olarak da yazılır)

IMPETIGINISED : English Turkish

adj. (Britanya İngilizcesi) empetigonize olmuş, (Tıp) daha önceden bir cilt hastalığından etkilenmiş bir alan üzerinde empetigo (bulaşıcı bir deri hastalığı) gelişimi göstermiş (impetiginized olarak da yazılır)

IMPETIGINIZATION : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) empetigonizasyon, (Tıp) daha önceden bir cilt hastalığından etkilenmiş bir alan üzerinde empetigo (bulaşıcı bir deri hastalığı) gelişimi (impetiginisation olarak da yazılır)

IMPETIGINIZED : English Turkish

adj. (Amerikan İngilizcesi) empetigonize olmuş, (Tıp) daha önceden bir cilt hastalığından etkilenmiş bir alan üzerinde empetigo (bulaşıcı bir deri hastalığı) gelişimi göstermiş (impetiginised olarak da yazılır)

IMPETIGINOUS : English Turkish

adj. empedigo ile ilgili, bulaşıcı bir deri hastalığı olan empdigo ile ilgili (Tıp)

IMPETIGO : English Turkish

n. empetigo, iltihaplı isilik

IMPETUOSITY : English Turkish

n. acelecilik, tez canlılık, ataklık, şiddet

IMPETUOUS : English Turkish

adj. aceleci, tez canlı, coşkun, düşüncesizce yapılan, şiddetli, hızlı

IMPETUOUS LOVER : English Turkish

şehvetli âşık, coşkun âşık, coşkulu âşık, tutkulu âşık, heyecanlı seven

IMPETUOUSLY : English Turkish

adv. aceleci bir şekilde, düşüncesiz bir şekilde, düşünmeden, şehvetli bir şekilde, coşkun bir şekilde, coşkulu bir şekilde, tutkulu bir şekilde, heyecanlı bir şekilde

IMPETUOUSNESS : English Turkish

n. acelecilik, düşüncesizlik, şehvetli olma durumu, coşkun olma durumu, coşkulu olma durumu, tutkululuk, heyecanlılık

IMPETUS : English Turkish

n. hız, şiddet, dürtü, güdü

IMPIETY : English Turkish

n. allah'a saygısızlık, dinsizlik, saygısızlık