English Turkish
IMPERFECTION : English Turkish
n. eksiklik, kusur, hata, kusurluluk
IMPERFECTIVE : English Turkish
adj. zamanını belirtmeden bir fiilin eylemini gösteren; eksik, yarım, tamamlanmamış bir eylemi gösteren
IMPERFECTLY : English Turkish
adv. kusurlu bir şekilde, mükemmel olmayan bir şekilde, hatalı bir şekilde
IMPERFECTNESS : English Turkish
n. kusurluluk, kusursuz olmama durumu, mükemmel olmama durumu, hatalılık, hatasız olmama durumu
IMPERFORATE : English Turkish
n. deliksiz
IMPERFORATED : English Turkish
adj. tırtılsız, tırtıllı olmayan, delikli olmayan, içinde delikler açılmamış olan
IMPERFORATION : English Turkish
n. tırtılsız olma, tırtıllı olmama, delikli olmama, deliksizlik (sayfalarda), içinde delikler açılmamış olan; açıklığı olmama, delinmesi olmama
IMPERIAL : English Turkish
n. imparator, muhteşem şey, keçi sakalı, üst bagaj
IMPERIAL : English Turkish
adj. imparatora ait, imparatorluk, görkemli, muhteşem
IMPERIAL JAPANESE NAVY : English Turkish
n. Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri, 1945'ten önceki Japon deniz kuvvetleri
IMPERIAL ORDER : English Turkish
n. ferman
IMPERIAL OVERSTRETCH : English Turkish
n. imparatorluğun aşırı gerilmesi, bir imparatorluğun zorunluluklarını bir askerî ve ekonomik bakış açısıyla sağlamak veya desteklemek üzere kapasitesinin çok üzerinde yayılması ve genişlemesi
IMPERIAL PREFERENCE : English Turkish
imparatorluk tercihi, imparatorun tarafgirliği, imparatorun taraftarı olduğu, imparatorun öncelik verdiği
IMPERIALISM : English Turkish
n. emperyalizm, yayılımcılık
IMPERIALIST : English Turkish
n. emperyalist, sömürgecilik taraftarı
IMPERIALIST : English Turkish
adj. emperyalist, yayılımcı, sömürgeci
IMPERIALISTIC : English Turkish
adj. emperyalist
IMPERIALLY : English Turkish
adv. bir imparatora yaraşır bir şekilde, kral gibi, imparator gibi
IMPERIALNESS : English Turkish
n. imparatorluğu özelliği, kraliyet özelliği, kraliyetlik
IMPERIL : English Turkish
v. tehlikeye atmak, tehlikeye sokmak
IMPERILED : English Turkish
adj. tehlikeye girmiş, tehlikede, riskte, risk durumunda
IMPERILING : English Turkish
adj. tehlikeye girme meyilinde, tehlikede olma eğiliminde, riskte olma eğiliminde, risk durumunda olmaya meyilli
IMPERILLED : English Turkish
adj. tehlikeye girmiş, tehlikede, riskte, risk durumunda
IMPERILLING : English Turkish
adj. tehlikeye girme meyilinde, tehlikede olma eğiliminde, riskte olma eğiliminde, risk durumunda olmaya meyilli
IMPERILMENT : English Turkish
n. tehlikede olma durumu, riskte olma durumu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani