English Turkish
IMPASSIVELY : English Turkish
adv. duygusuzca, hissiz bir şekilde, ilgisizce, kayıtsız bir şekilde; sakince, heyecansız bir şekilde; ağrıya duyarsız bir şekilde
IMPASSIVENESS : English Turkish
n. duygusuzluk, hissizlik, ilgisizlik, kayıtsızlık, vurdumduymazlık; sakinlik, heyecansızlık; ağrıya duyarsızlık
IMPASSIVITY : English Turkish
n. hissizlik, vurdumduymazlık
IMPASTE : English Turkish
v. yoğurmak, macun gibi yapmak, macunlamak, koyu renk boyamak
IMPASTO : English Turkish
n. koyu renk boya, koyu renk boyama
IMPATIENCE : English Turkish
n. sabırsızlık, katlanamama, dayanamama
IMPATIENS : English Turkish
n. cam güzelleri, dokunulduğunda açan ve saçılan güzel çiçekleri ve baklamsıları olan balsam familyasından herhangi bir sayıdaki bitki
IMPATIENT : English Turkish
adj. sabırsız, tahammülsüz, tez canlı, aceleci, hoşgörüsüz
IMPATIENTLY : English Turkish
adv. merakla
IMPATIENTNESS : English Turkish
n. rahatsızlık; sabırsızlık, tahammülsüzlük, toleranssız olma durumu
IMPAWN : English Turkish
v. rehine koymak, söz vermek
IMPEACH : English Turkish
v. suçlamak, itham etmek, şüphelenmek, mahkemeye vermek
IMPEACHABLE : English Turkish
adj. itham edilebilir, suçlanabilir, suç atfedilebilir
IMPEACHED : English Turkish
adj. uygunsuz davranışından dolayı resmen cezalandırılmış; şüpheli, şüphe altında; suçlanan, itham edilen, suç atfedilen
IMPEACHER : English Turkish
n. başka bir kimseye karşı resmî suçlamada bulunan kimse; suçlayan, itham eden kimse
IMPEACHMENT : English Turkish
n. suçlama, itham, mahkemeye verme, kabul etmeme, kuşku, şüphe
IMPEARL : English Turkish
v. inciye benzetmek, inciye benzer bir şey yaratmak; incilerle donatmak, incilerle süslemek
IMPEARLED : English Turkish
adj. incilenmiş, incilerle donatılmış, incilerle süslenmiş
IMPECCABILITY : English Turkish
n. kusursuzluk, hatasızlık, mükemmellik, günahsızlık
IMPECCABLE : English Turkish
adj. kusursuz, hatasız, günahsız, şüphe edilmeyen
IMPECCABLE CREDENTIALS : English Turkish
mükemmel referanslar, hatasız tanıtım mektupları
IMPECCABLY : English Turkish
adv. hatasız bir şekilde, mükemmel bir şekilde; saf bir şekilde, günahsız bir şekilde
IMPECUNIOSITY : English Turkish
n. yoksulluk, parasızlık
IMPECUNIOUS : English Turkish
adj. parasız, züğürt, fakir
IMPECUNIOUSLY : English Turkish
adv. yoksul bir şekilde, parasız bir şekilde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani