Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IN RESPONSE TO : English Turkish

cevaben, cevap olarak

IN RETROSPECT : English Turkish

geçmişe bakıldığında

IN RETURN : English Turkish

karşılık olarak

IN REVERSE : English Turkish

geri viteste

IN RINGS : English Turkish

adj. halka halka

IN ROUND NUMBER : English Turkish

adv. yuvarlak sayı ile, yuvarlak hesapla

IN ROUND TERMS : English Turkish

açıkça, açık açık, bir şey saklamadan

IN RUINS : English Turkish

mahvolmuş, mahvedilmiş, yerle bir edilmiş, paramparça edilmiş

IN RUSSIAN : English Turkish

usça olarak

IN SACK AND ASHES : English Turkish

adj. bin pişman, pişman ve tövbeli

IN SACKCLOTH AND ASHES : English Turkish

karalar içinde, yas tutan, matem içinde

IN SAIL : English Turkish

yelkenli olarak, yelkenli bir gemi ile, yelken açarak

IN SALT : English Turkish

tuzlamış, salamura

IN SCALE : English Turkish

ölçüsünde, kararında, kadar

IN SEARCH OF : English Turkish

adv. aramaya, bulmaya, peşinde

IN SEARCH OF TRUTH : English Turkish

gerçeğin peşinde, doğrunun ne olduğunu arama, doğrunun arayışında

IN SEASON : English Turkish

mevsiminde, zamanında, doğru zamanda, tam zamanında; olgun, hazır, olmuş; zamanlı

IN SEASON AND OUT OF SEASON : English Turkish

her zaman, ne zaman olursa olsun, iyi ve kötü zamanda, sürekli, devamlı

IN SECOND CHILDHOOD : English Turkish

adj. bunak

IN SECRECY : English Turkish

gizlice, sırlı bir şekilde, sır olarak, örtülü bir şekilde, özel bir şekilde

IN SECRET : English Turkish

gizlice, gizli olarak, gizli bir yerde, el altından

IN SEPTEMBER : English Turkish

adv. eylülde

IN SEQUENCE : English Turkish

sıra ile, dizi ile, seri şeklinde, ardı ardına

IN SERIES : English Turkish

seri olarak, sıra halinde, arka arkaya

IN SERIOUS CONDITION : English Turkish

ciddi bir durumda, kritik bir durumda, hayati tehlikesi bulunan bir şekilde, hayatını tehlike altına sokan bir şekilde