English Turkish
INACTIVELY : English Turkish
adv. aktif olmayan bir şekilde, etkin olmayan bir şekilde, pasifçe, halihazırda kullanılmayan bir şekilde; durağan bir şekilde, durgun bir şekilde, durgunlaştırılmış bir şekilde
INACTIVENESS : English Turkish
n. aktif olmama durumu, etkin olmama durumu, pasiflik, halihazırda kullanılmama durumu; durağanlık, durgunluk; tembellik; ağrı bir şekilde hareket etme durumu
INACTIVITY : English Turkish
n. hareketsizlik, üşengeçlik, tembellik, durgunluk, tesirsizlik
INADAPTABILITY : English Turkish
n. uyumsuzluk, uygun olmama
INADAPTABLE : English Turkish
adj. uygun olmayan, uyumsuz, uyum sağlayamayan
INADEQUACY : English Turkish
n. yetersizlik, eksiklik
INADEQUATE : English Turkish
adj. yetersiz, eksik, elverişsiz
INADEQUATELY : English Turkish
adv. yetersiz bir şekilde, tatmin etmeyen bir şekilde; etkin olmayan bir şekilde, etkili olmayan bir şekilde; açık vererek, açık veren bir şekilde, eksik bir şekilde; ehliyetsiz bir şekilde, ehli olmayan bir şekilde; kusurlu bir şekilde, bozuk bir şekilde
INADEQUATENESS : English Turkish
n. yetersizlik, tatmin etmeme durumu; etkin olmama durumu, etkili olmama durumu; açık verme, eksik olma durumu; ehliyetsizlik, ehli olmama durumu; kusurluluk, kusurlu olma durumu, bozukluk, bozuk olma durumu
INADHESIVE : English Turkish
adj. yapışmayan, yapışkan olmayan, sadık olmayan
INADMISSIBILITY : English Turkish
n. kabul edilmezlik, uygun görülmeme
INADMISSIBLE : English Turkish
adj. kabul edilemez, uygun görülemez
INADMISSIBLE EVIDENCE : English Turkish
kabul edilemez kanıt, uygun olmayan delil, mahkemeye sunulabilme niteliği olmayan delil
INADMISSIBLY : English Turkish
adv. kabul edilemez bir şekilde, uygun olmayan bir şekilde, onaylanmayan bir şekilde
INADVERTENCE : English Turkish
n. dikkatsizlik, kazara olma
INADVERTENCY : English Turkish
n. dikkatsizlik, kazara olma
INADVERTENT : English Turkish
adj. dikkatsiz, dikkatsizlikten kaynaklanan, yanlışlıkla yapılan, kazara olan
INADVERTENTLY : English Turkish
adv. dikkatsizce, dikkatsizlik sonucu, yanlışlıkla, kazara
INADVISABILITY : English Turkish
n. makul olmama, akla yatkın olmama, tavsiye edilememe
INADVISABLE : English Turkish
adj. mantıksız, yerinde olmayan, yanlış, tavsiye edilemez
INADVISABLY : English Turkish
adv. tavsiye edilemez bir şekilde, elverişsiz bir şekilde, mantıksız bir şekilde, akılcı olmayan bir şekilde
INALIENABILITY : English Turkish
n. devredilemezlik, devredilemez olma durumu, başkasına geçirilemez olma durumu
INALIENABLE : English Turkish
adj. elden çıkarılamaz, devredilemez
INALIENABLE ASSETS : English Turkish
devredilemez varlıklar, başkasına geçirilemez varlıklar, verilemez veya alınamaz nitelikte mallar
INALIENABLE GOODS : English Turkish
alıcısının tam değeri için ödeme yapması gereken mülk
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani