Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INALIENABLE RIGHT : English Turkish

vazgeçilemez hak, devredilemez hak, Tanrı tarafından verilen hak, ihlal edilemez temel insan hakkı (ABD'de
yaşama hakkı, mutluluk arayışı ve özgürlük)

INALIENABLY : English Turkish

adv. vazgeçilemez bir şekilde, devredilemez bir şekilde, başkasına geçirilemez bir şekilde

INALTERABILITY : English Turkish

n. değiştirilemezlik, değiştirilemez olma durumu, değişmezlik

INALTERABLE : English Turkish

adj. değiştirilemez, değişmez

INALTERABLENESS : English Turkish

n. değiştirilemezlik, değiştirilemez olma durumu, değişmezlik

INALTERABLY : English Turkish

adv. değiştirilemez bir şekilde, değişmez bir şekilde

INAMORATA : English Turkish

n. sevgili, aşık olunan kadın, seven kadın

INAMORATO : English Turkish

n. sevgili, aşık

INANE : English Turkish

adj. anlamsız, boş, beyhude, saçma, aptal

INANELY : English Turkish

adv. aptalca, salakça, anlamsızca, mantıksızca; boş bir şekilde

INANENESS : English Turkish

n. aptallık, salaklık, anlamsızlık, mantıksızlık; boş olma durumu

INANIMATE : English Turkish

adj. cansız, ölü, ruhsuz, donuk, sıkıcı

INANIMATE NATURE : English Turkish

cansız yapı, hayatsız kişilik, durgun karakter

INANIMATELY : English Turkish

adv. cansız bir şekilde, hayatsız bir şekilde; ruhsuz bir şekilde; durgun bir şekilde, pasif bir şekilde

INANIMATENESS : English Turkish

n. cansızlık, hayatsızlık, coşkunsuzluk; ruhsuzluk; durgunluk, pasiflik; tembellik; ağır olma, ağır davranma durumu

INANIMATION : English Turkish

n. cansızlık, durgunluk, donukluk, sıkıcılık

INANITION : English Turkish

n. gıdasızlıktan kaynaklanan bitkinlik, yetersiz beslenme, zafiyet, boşluk

INANITY : English Turkish

n. anlamsızlık, anlamsız söz, boş lâf, saçmalık, ahmaklık

INANNA : English Turkish

n. Inanna, antik Sümer aşk, bereket ve savaş tanrıçası

INAPPEALABLE : English Turkish

adj. temyiz edilemez, temyize götürülemez

INAPPEASABLE : English Turkish

adj. tatmin edilemez, tatminsiz, doyurulamaz; memnun edilemez, memnun edilmesi imkânsız; rahatlatılamaz, sakinleştirilemez

INAPPETENCE : English Turkish

n. iştahsızlık, iştahı olmama durumu

INAPPLICABILITY : English Turkish

n. uygulanamazlık, uygun olmama

INAPPLICABLE : English Turkish

adj. uygulanamaz, uymaz, uymayan, alâkasız

INAPPLICABLE PLAN : English Turkish

uygulanamaz plan, pratiğe dökülemez plan, uygulamaya konulması imkânsız fikir