English Turkish
INDELIBLE STAIN : English Turkish
çıkmayan leke, uzun süre kalan leke, kalıcı leke
INDELIBLY : English Turkish
adv. dayanıklı bir şekilde, uzun süre kalan bir şekilde, kalıcı bir şekilde, silinemeyecek bir şekilde, kazınamayacak bir şekilde
INDELICACY : English Turkish
n. kabalık, nezaketsizlik, terbiyesizlik
INDELICATE : English Turkish
adj. kaba, nezaketsiz, terbiyesiz, uygunsuz
INDELICATELY : English Turkish
adv. inceliksiz bir şekilde, kaba bir şekilde, terbiyesizce, izansızca, izansız bir şekilde, tatsız bir şekilde, kırıcı bir şekilde
INDELICATENESS : English Turkish
n. inceliksizlik, kabalık, terbiyesizlik, izansızlık, tatsızlık, kırıcılık
INDEMNIFICATION : English Turkish
n. teminât, güvence, kefalet, tazminat, zararı ödeme
INDEMNIFICATOR : English Turkish
n. tazmin eden kimse, zararı karşılayan, zararlar için ödeme yapan, hasarı ödeyen, eski haline getiren
INDEMNIFICATORY : English Turkish
adj. tazmin eden, tazmin edici, zararı karşılayan, zararı karşılayıcı, zararlar için ödeme yapan, hasarı ödeyici, eski haline getiren nitelikte
INDEMNIFIED : English Turkish
adj. tazmin edilmiş, zararı karşılanmış, zararlar için ödeme yapılmış, hasarı ödenmiş, eski haline getirilmiş
INDEMNIFIER : English Turkish
n. tazmin eden kimse, zararı karşılayan, zararlar için ödeme yapan, hasarı ödeyen, eski haline getiren
INDEMNIFY : English Turkish
v. teminât vermek, zararı ödemeyi garanti etmek, zararı ödemek, sigorta ettirmek, korumak, dokunulmazlık vermek, ödemek
INDEMNIFYING : English Turkish
n. tazmin eden, zararı karşılayan, zararlar için ödeme yapan, hasarı ödeyen, eski haline getiren
INDEMNITEE : English Turkish
n. tazmin edilen kimse, tazminat alan kimse, zararı karşılanan kimse, zararları için kendisine ödeme yapılan, hasarı ödenen
INDEMNITOR : English Turkish
n. tazmin eden kimse, zararı karşılayan, zararlar için ödeme yapan, hasarı ödeyen, eski haline getiren
INDEMNITY : English Turkish
n. teminât, güvence, koruma, tazmin, tazminat, zarar ödemesi, cezasını affetme
INDEMNITY AGAINST LIABILITY : English Turkish
n. borca karşılık teminat
INDEMNITY BOND : English Turkish
n. teminât mektubu
INDEMNITY INSURANCE : English Turkish
n. kefalet sigortası
INDEMNITY LETTER : English Turkish
tazminat mektubu, garanti belgesi, gelecekteki masrafların karşılanması zorunluluğunu belirten belge
INDEMNIZATION : English Turkish
n. tazminat, zararın ödenmesi; kefalet, güvence
INDEMONSTRABLE : English Turkish
adj. kanıtlanamaz, ispat edilemez; gösterilemez
INDENIZATION : English Turkish
n. yabancı uyrukluğa kabul etme, vatandaşlığa kabul etme; (Tıp) nakledildikleri yerde metastaz (enfeksiyonun yayılması yoluyla) anormal hücre gelişimi veya büyümesi
INDENT : English Turkish
n. diş diş yapma, çentik, çukur, satırbaşı, paragrafbaşı yapma, sipariş, resmi talep
INDENT : English Turkish
v. kenarını işlemek, dişli yapmak, çentmek, kertmek, çökertmek, satırbaşı yapmak, çift nüsha olarak hazırlamak, sipariş vermek, resmen istemek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani