Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

INDEXED : English Turkish

adj. dizinli, dizine yerleştirilmiş, sınıflandırılmış, kategorizelendirilmiş, kategorize edilmiş; indeksi olan, dizini olan

INDEXER : English Turkish

n. endeksçi, endeksleyen; dizinci, dizinler yaratan, dizin oluşturan

INDEXING : English Turkish

n. dizinleme, dizin yaratma; kolay erişim amacıyla veriyi bir dizinde etiketleme ve düzenleme (Bilgisayar)

INDEXING DISK : English Turkish

n. ayar diski

INDIA : English Turkish

n. Hindistan

INDIA INK : English Turkish

n. çini mürekkebi

INDIA PAPER : English Turkish

pelür, incecik sağlam kâğıt

INDIA RUBBER : English Turkish

silgi, lastik, kauçuk

INDIA RUBBER BALL : English Turkish

n. lastik top

INDIA RUBBER TREE : English Turkish

n. kauçuk ağacı

INDIAMAN : English Turkish

n. hindistan İngiltere arası ticari gemi

INDIAN : English Turkish

n. Hintli, Kızılderili, Kızılderili dili

INDIAN : English Turkish

adj. Hint, Hindistana ait, Kızılderililere ait

INDIAN BERRY : English Turkish

n. balıkotu

INDIAN CITIZEN : English Turkish

n. Hindistan vatandaşı, Hindistan'ın yasal vatandaşı (güney Asya'da bir ülke)

INDIAN CLUB : English Turkish

lobut

INDIAN CORN : English Turkish

mısır

INDIAN ENGLISH : English Turkish

n. Hint İngilizcesi, Hindistan'da konuşulan İngilizce lehçesi

INDIAN FIG : English Turkish

n. Hint inciri, orta Meksika'ya özgü olan kırmızı meyve veren büyük sarıçiçekli ağaca benzer kaktüs; Hint incirinin sulu ve kırmızı meyvesi

INDIAN FILE : English Turkish

tek sıra, tekli dizi

INDIAN GIVER : English Turkish

n. bir eliyle verip diğeriyle geri alan kimse

INDIAN HEMP : English Turkish

Hintkeneviri, Amerika'ya özgü bitki; kenevirin doğu Hindistan çeşidi, esrar otu

INDIAN INK : English Turkish

n. çini mürekkebi

INDIAN MALLOW : English Turkish

n. sarı hatmi

INDIAN OCEAN : English Turkish

hint okyanusu