Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INDIFFERENCE CURVE : English Turkish

farksızlık eğrisi, kayıtsızlık eğrisi, bir tüketiciye aynı faydayı sağlayan mal sepetini gösteren eğri (Ekonomi)

INDIFFERENT : English Turkish

adj. kayıtsız, ilgisiz, aldırışsız, şöyle böyle, vasat, berbat, kötü, farksız, lakayt, önemsiz, hissiz

INDIFFERENT TO : English Turkish

-ye kayıtsız,
ye ilgisiz,
ye alakasız,
ye karşı hassas olmayan

INDIFFERENTISM : English Turkish

n. dinsel konularda tarafsızlık

INDIFFERENTLY : English Turkish

adv. kayıtsızca, aldırışsızca, tarafsızca, vasat biçimde, kötü şekilde

INDIGENCE : English Turkish

n. fakirlik, yoksullluk, parasızlık

INDIGENE : English Turkish

n. yerli, aborijin, asıl, oralı; yerli kimse; bir yerin yerlisi olan şey veya kimse

INDIGENOUS : English Turkish

adj. yerli, özgü, yöreye özgü, doğal

INDIGENOUS PEOPLE : English Turkish

n. yerli halk, yerli insanlar, aborijin insanlar, oralı halk, bir bölgeden yaşayan yerli halk

INDIGENOUSLY : English Turkish

adv. doğuştan bir şekilde, doğal olarak, tabiatın gereği bir şekilde; yerli bir şekilde, belli bir bölgeden olarak

INDIGENT : English Turkish

adj. yoksul, fakir, muhtaç

INDIGENTLY : English Turkish

adv. muhtaç bir şekilde, yoksul bir şekilde, fakir bir şekilde, züğürt bir şekilde

INDIGESTED : English Turkish

adj. hazmedilmemiş, düşünülmemiş, düzensiz

INDIGESTIBILITY : English Turkish

n. sindirilmezlik, sindirememe durumu, sindirilebilir olmama durumu

INDIGESTIBLE : English Turkish

adj. sindirimi güç, ağır, hazmı zor

INDIGESTION : English Turkish

n. hazımsızlık, sindirim güçlüğü, dispepsi

INDIGESTIVE : English Turkish

adj. hazımsız, hazımsızlık çeken, yemekleri sindirmede zorlanan

INDIGNANT : English Turkish

adj. kızgın, öfkeli, içerlemiş, protesto eden

INDIGNANT EXPRESSION : English Turkish

içerlemiş ifade, kızgın ifade, öfkeli ifade, hoşnutsuzluk ifadesi, bir kimsenin yüzündeki rahatsızlık ifadesi

INDIGNANTLY : English Turkish

adv. kızgın, protesto ederek

INDIGNATION : English Turkish

n. kızma, kızgınlık, öfke, içerleme, haksızlık karşısında öfkelenme

INDIGNATION MEETING : English Turkish

protesto mitingi, haksızlığa karşı yapılan miting

INDIGNITY : English Turkish

n. saygısızlık, hakaret, gurur kırıcı davranış, rezalet

INDIGO : English Turkish

n. çivit

INDIGO BLUE : English Turkish

çivit mavisi, çivit, lacivert