English Turkish
INFLUENCEABILITY : English Turkish
n. etkilenebilirlik, etkilenebilir olma durumu
INFLUENCEABLE : English Turkish
adj. etkilenebilir, etki altında bırakılabilir, tesir altında bırakılabilir
INFLUENCED : English Turkish
adj. etkilenmiş, etki altında bırakılmış, tesir altında bırakılmış, hüküm altında bırakılmış
INFLUENCED HIM : English Turkish
onu etkiledi, onu etki altında bıraktı, onu tesir altında bıraktı, onu hüküm altında bıraktı
INFLUENCER : English Turkish
n. başkalarını etkileyen kimse, etki altında bırakan, tesir altında bıraka, hüküm altında bırakan
INFLUENT : English Turkish
adj. içeriye akan
INFLUENT : English Turkish
n. akın, içeriye akma
INFLUENTIAL : English Turkish
adj. etkili, nüfuzlu, tesirli, sözü geçen
INFLUENTIAL PERSON : English Turkish
n. nüfuzlu kimse
INFLUENTIAL POSITION : English Turkish
etkili konum, nüfuzlu görev, önemli pozisyon, yetkisi olan rütbe
INFLUENTIALLY : English Turkish
adv. etkileyerek, etki altında bırakarak, tesir altında bırakarak, hüküm altında bırakarak
INFLUENZA : English Turkish
n. grip
INFLUENZA VIRUS : English Turkish
influenza virüsü, genel ağrı ve ateşe neden olan bulaşıcı bir hastalık
INFLUENZAL : English Turkish
adj. influenza (genel ağrı ve ateşe neden olan bulaşıcı bir hastalık) ile ilgili, influenzanın neden olduğu
INFLUX : English Turkish
n. içeriye akma, giriş, akış, akın, nehir ağzı
INFLUX OF VISITORS : English Turkish
n. ziyaretçi akını
INFO : English Turkish
n. bilgi, haber
INFOBAHN : English Turkish
n. (Bilgisayar İletişimi) "Information Superhighway (Bilgi Süper Otobanı)", Bilgi Süper Otobanı, Bilgi Otobanı, internet
INFOLD : English Turkish
v. katlamak, sarmak, paketlemek, kucaklamak
INFOLDED : English Turkish
adj. katlanmış, zarflanmış, çevrilmiş; kucaklanmış
INFOLDER : English Turkish
n. katlayan, zarflayan, etrafını çeviren; kucaklayan (enfolder olarak da yazılır)
INFOMEDIARY : English Turkish
n. diğer şirketler adına potansiyel müşterilere tüketici bilgisi sağlayarak bir takas odası görevi gören web sitesi (İnternet)
INFOMERCIAL : English Turkish
n. belirli bir ürünün reklamını yaparken o ürünle ilgili kullanışlı bilgiler veya ipuçları veren televizyon veya radyo reklamı
INFOPIKE : English Turkish
n. bilgi süper otobanı, bilgi otobanı (internet için kullanılan takma ad)
INFORM : English Turkish
v. bildirmek, bilgi vermek, haber vermek, haberdar etmek, ihbar etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani