Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INFORMER : English Turkish

n. ispiyoncu, müzevir, ihbarcı, muhbir

INFORMERCIAL : English Turkish

n. belirli bir ürünün reklamını yaparken o ürünle ilgili kullanışlı bilgiler veya ipuçları veren televizyon veya radyo reklamı

INFORMING : English Turkish

n. bilgi verme, ihbar

INFORMIX : English Turkish

n. Informix, Kaliforniya merkezli Amerikan şirketi, çevrimiçi ticaret ve yönetimsel uygulamalar yazılımı üreticisi

INFOSEEK : English Turkish

n. Infoseek, çok güçlü İnternet arama motoru

INFOSTOCK : English Turkish

n. Infostock, menkul kıymetler borsası ve ilgili konuları ele alan İnternet bazlı dergi

INFOTAINMENT : English Turkish

n. haber-eğlence, eğlendirici bilgilendirme, eğlendirici bir şekilde bilgi sağlayan televizyon programı

INFRA : English Turkish

adv. aşağıya, aşağı, aşağıda, alt, ileride

INFRA : English Turkish

pref. aşağı, alt, küçük, ötesi

INFRA DIG : English Turkish

alçaltıcı, onur kırıcı, küçük düşürücü

INFRA RED : English Turkish

kızıl ötesi, içe işleyen bir ısıtma etkisi olan görünen ışık dizisi kızılının ötesinde gözle görünmeyen ışınlar

INFRA-STRUCTURE : English Turkish

altyapı

INFRACOSTAL : English Turkish

adj. infrakostal, kaburga kemiklerinin altında bulunan

INFRACT : English Turkish

v. ihlal etmek, ihlalde bulunmak, aşmak, çiğnemek (bir sorumluluk veya zorunluluğu)

INFRACTION : English Turkish

n. ihlal, tecâvüz, çiğneme, bozma

INFRACTOR : English Turkish

n. ihlal eden, ihlalde bulunan, aşan, çiğneyen, bir sorumluluk veya zorunluluğu ihlal eden

INFRAMARGINAL : English Turkish

adj. inframarjinal, marjinin altında, sınırın altında

INFRANGIBILITY : English Turkish

n. kırılmazlık, kırılamaz olma durumu; çiğnenmezlik, bozulmazlık, ihlal edilemez olma durumu

INFRANGIBLE : English Turkish

adj. kırılmaz, bölünemez, bozulamaz, ihlâl edilemez

INFRANGIBLY : English Turkish

adv. kırılmaz bir şekilde, kırılamaz bir şekilde; çiğnenmez bir şekilde, bozulmaz bir şekilde, ihlal edilemez bir şekilde

INFRARED : English Turkish

adj. kızılötesi

INFRARED PHOTOGRAPHY : English Turkish

n. kızılötesi fotoğrafçılığı, kızılötesi hassas filmin kullanıldığı fotoğrafçılık; karanlıkta görüntü yaratmaya olanak sağlayan kızılötesi görüntüleme teknolojisi

INFRARED PORT : English Turkish

kızılötesi port, iki bilgisayarın kızılötesi ışıkla bilgi taşıyan bir aygıtla sağlanan seri bağlantısı

INFRARED RAYS : English Turkish

kızılötesi ışınlar, görünmeyen ışık dizisindeki ışınlar

INFRASONIC : English Turkish

adj. ses sınırı altı