Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
INFRASTRUCTURE : English Turkish

n. altyapı tesisleri, altyapı, savunma sistemi

INFRASTRUCTURE INVESTMENT : English Turkish

altyapı yatırımı, temel çerçeveye yapılan yatırım (bir şirketin bir ülkenin vs)

INFRASTRUCTURE WORKS : English Turkish

altyapı çalışmaları, temel çerçeve çalışmaları

INFREQUENCE : English Turkish

n. seyreklik, seyrek olma durumu, seyrek meydana gelme durumu, nadirlik, olağandışılık

INFREQUENCY : English Turkish

n. seyreklik, nadirlik

INFREQUENT : English Turkish

adj. seyrek, nadir, az bulunur

INFREQUENTLY : English Turkish

adv. seyrek olarak

INFRINGE : English Turkish

v. çiğnemek, ihlal etmek, tecâvüz etmek, bozmak, hakkını yemek

INFRINGE RIGHTS : English Turkish

hakları ihlal etmek, haklara tecavüz etmek, haklara uymamak

INFRINGEMENT : English Turkish

n. ihlal, karşı gelme, tecâvüz, bozma

INFRINGER : English Turkish

n. ihlal eden, ihlalde bulunan, tecavüz eden, zorla giren; izinsiz bir şekilde giren

INFUNDIBULAR : English Turkish

adj. huni şeklinde

INFUNDIBULIFORM : English Turkish

adj. huni şeklinde, hun biçimli

INFUNDIBULUM : English Turkish

n. huni şeklinde yapı, hun biçimli yapı

INFURIATE : English Turkish

v. kudurtmak, çileden çıkarmak, kızdırmak, deli etmek

INFURIATED : English Turkish

adj. kızdırılmış, kızmış, kızgın, öfkeli, çılgına çevrilmiş

INFURIATED HIM : English Turkish

onu kızdırdı, onu öfkelendirdi, onu çılgına çevirdi

INFURIATING : English Turkish

adj. çileden çıkaran, çıldırtan, sinir bozucu

INFURIATINGLY : English Turkish

adv. kızdırarak, kızgınlaştırarak, öfkelendirerek, çılgına çevirerek

INFURIATION : English Turkish

n. kızdırma, kızgınlaştırma, öfkelendirme, çılgına çevirme

INFUSE : English Turkish

v. demlemek, içine dökmek, doldurmak, ilham vermek, kafasına sokmak

INFUSE BLOOD INTO : English Turkish

-a kan vermek,
a kan aşılamak

INFUSE INTO : English Turkish

v. ilham vermek, aşılamak, telkin etmek

INFUSE NEW BLOOD INTO : English Turkish

-a yeni kan vermek,
a taze kan aktarmak,
a yeni kan nakletmek

INFUSE TEA : English Turkish

v. çay demlemek, çayı demlendirmek