English Turkish
INTRA VIRES : English Turkish
yetki dahilinde, yargılama yetkisi dahilinde, bir grubun yasal yetkisi dahilinde
INTRA-CELLULAR : English Turkish
göze içi, hücre içi
INTRA-UTERINE DEVICE : English Turkish
ahim içi araç, rahim içine yerleştirilen araç
INTRAARTERIAL : English Turkish
adj. intraarteriyel, atardamar içinde olan
INTRAARTERIALLY : English Turkish
adv. intraarteriyel olarak, intraarteriyel bir şekilde, atardamar içinde
INTRACARDIAC : English Turkish
adj. kâlp içi
INTRACARDIALLY : English Turkish
adv. intrakardiyak olarak, kalp içinde olan bir şekilde
INTRACAVITARY : English Turkish
adj. intrakaviter, boşluk içi veya içinde
INTRACELLULAR : English Turkish
adj. göze içi, hücre içi
INTRACEREBRAL : English Turkish
adj. intraserebral, beyin içinde olan
INTRACOASTAL WATERWAY : English Turkish
n. Kısa Su Yolu, Amerika Birleşik Devletleri'nin Atlantik Ve Körfez kıyıları boyunca bulunan uzun (4,800 km/3,000 mil) ticari, dinlenme yeri ve seyredilebilir su kütlesi
INTRACRANIAL : English Turkish
adj. intrakraniyal, kafatası içinde olan
INTRACRANIALLY : English Turkish
adv. intrakraniyal bir şekilde, kafatası içinde olan bir şekilde
INTRACTABILITY : English Turkish
n. inatçılık, dik başlılık
INTRACTABLE : English Turkish
adj. inatçı, dik kafalı, zorlu
INTRACUTANEOUS : English Turkish
adj. intrakütanöz, deri içinde olan
INTRADAY : English Turkish
adj. gün içinde olan, 24 saatlik zaman dilimi içerisinde meydana gelen, bir gün içinde gerçekleşen
INTRADERMAL : English Turkish
adj. intradermal, deri içinde olan; cilt katmanları arasında olan, intradermik
INTRADERMIC : English Turkish
adj. intradermik, deri içinde olan
INTRADUCTAL : English Turkish
adj. intradüktal, kanal içinde olan; beze kanalı içinde bulunan veya gerçekleşen (Tıp)
INTRAEPITHELIAL : English Turkish
adj. epitel ücreleri arasında bulunan, epitel içinde bulunan, vücut boşluklarını oluşturan hücreler katmanı içinde bulunan (Anatomi)
INTRAGROUP : English Turkish
adj. grup içi, grup içinde olan
INTRAGROUPAL : English Turkish
adj. grup içi, grup içinde olan
INTRAHEPATIC : English Turkish
adj. intrahepatik, karaciğer içinde olan (Anatomi)
INTRALOBAR : English Turkish
adj. intralober, lob içinde olan (Anatomi)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani