Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LIMITLESS : English Turkish

adj. sınırsız, sonsuz, uçsuz bucaksız, sayısız

LIMITLESSLY : English Turkish

adv. sınırsız bir şekilde, limitsiz bir şekilde, sonsuz bir şekilde; kısıtlanmamış bir şekilde

LIMITROPHE : English Turkish

adj. sınırdaş, sınırda bulunan; bir ülke sınırında veya ona yakın olan; bitişik

LIMITS : English Turkish

n. hudut

LIMN : English Turkish

v. resmini yapmak, resmetmek, çizmek

LIMNER : English Turkish

n. ressam

LIMNETIC : English Turkish

adj. tatlısu

LIMNOGRAPH : English Turkish

n. limnograf, bir gölün su seviyesini ölçmek için kullanılan alet

LIMNOGRAPHICAL : English Turkish

adj. bir gölün su seviyesi ölçümüne ait veya ilgili; limnograf ile ilgili

LIMNOLOGIST : English Turkish

n. gölbilim uzmanı; göl bilimi uzmanı olan kimse

LIMNOLOGY : English Turkish

n. gökbilim

LIMO : English Turkish

n. limuzin, büyük ve lüks otomobil (Konuşma dili)

LIMON : English Turkish

n. bir soyadı; Jose Limon (
72), 1946'da modern bir dans şirketi kuran Meksika Amerikalısı kareograf ve dansçı

LIMONENE : English Turkish

n. limonen, limon gibi kokan limon ve portakal esansiyel yağlarında bulunan sıvı terpen

LIMONITE : English Turkish

n. limonit, sarımsı kahverengiden siyaha kadar farklı renklerde olan birkaç demir oksit mineralinden herhangi biri (Mineraloji)

LIMONITIC : English Turkish

adj. limonite ait, limonitle ilgili (demir oksit mineral)

LIMOR : English Turkish

n. bir bayan ismi (İbranice)

LIMOR LIVNAT : English Turkish

(1950 doğumlu) İsrailli bayan politikacı, Likud Partisi üyesi, İsrail'in 15'inci parlemento kabinesinde eğitim bakanı

LIMOUSIN : English Turkish

n. Limuzin, Limousin (Fransa) orjinli etlik orta sınıf Fransız et sığırı cinsi

LIMOUSIN : English Turkish

n. Limuzin, Orta Fransa'da eskiden eyalet olan tarihi bir bölge

LIMOUSINE : English Turkish

n. limuzin, taksi

LIMP : English Turkish

n. topallama

LIMP : English Turkish

v. topallamak, aksamak, aksatmak

LIMP : English Turkish

adj. yumuşak, esnek, gevşek, hamur gibi

LIMPER : English Turkish

n. topallayan kimse, aksatan kimse; topal, aksayarak yürüyen kimse, topallayarak yürüyen kimse