English Turkish
LOCK KEEPER : English Turkish
n. kanal kilidi sorumlusu, bir su yolunun (kanal, nehir, su yolu, vs.) kanal kapağından sorumlu olan işçi, kilit sorumlusu
LOCK NUT : English Turkish
kilitleme somunu, bir somunun açılmasını önlemek için sıkıca başka bir somun içinde vidalanan somun
LOCK OF HAIR : English Turkish
n. kâkül, saç buklesi
LOCK ON : English Turkish
hedefe kilitlenmek, takılmak, üstüne düşmek, radarla takip etmek
LOCK OUT : English Turkish
içeri sokmamak, dışarıda bırakmak, lokavt yapmak, toplu olarak işten çıkarmak
LOCK STEP : English Turkish
her askerin adımları önünde giden askerin adımlarıyla tam olarak uyumlu olması amacıyla birbirine çok yakın oldukları yürüyüş tarzı; herhangi bir kaba veya sert prosedür
LOCK STITCH : English Turkish
n. mekik dikişi
LOCK STOCK AND BARREL : English Turkish
aştan başa, her ayrı şey, bütünüyle
LOCK UP : English Turkish
kilitlemek, kilit altında saklamak, hapsetmek, bloke etmek, bağlamak (para)
LOCK, STOCK AND BARREL : English Turkish
tamimiyle, bütünüyle, bir şeyin tamamı, her şey
LOCKABLE : English Turkish
adj. kilitli, kitlenebilir, güvenli bir şekilde bağlanabilir, cıvata ile tutturulabilir
LOCKAGE : English Turkish
n. kanal havuzundan geçme
LOCKDOWN : English Turkish
n. tecrit, tutukluların hücrelerine kapatıldıkları durum (ayaklanmadan veya karışıklıktan sonra düzeni yeniden sağlamak amacıyla yapılan)
LOCKE : English Turkish
n. John Locke (
1704), İngiliz filozof; Alain Locke (
1954), Amerikalı eğitimci ve filozof
LOCKED : English Turkish
adj. kilitli, birbirine geçmiş, kenetlenmiş, sıkışmış
LOCKED FILE : English Turkish
kilitli dosya, bir ağ üzerinde kullanıcıların değiştiremedikleri veya silemedikleri dosya
LOCKED HIMSELF UP IN HIS ROOM : English Turkish
kendini odasına kilitledi, kendini odasına kapattı
LOCKED OUT : English Turkish
kapıda kalmış, kapı yüzüne kapanmış, dışarıda bırakılmış; işsiz
LOCKER : English Turkish
n. malzeme dolabı, kilitli dolap, kilitleyen kimse
LOCKER KEY : English Turkish
malzeme dolabı kilidi, kitlenebilir malzeme dolabı açıp kapatmak için kullanılan anahtar
LOCKER ROOM : English Turkish
n. soyunma odası
LOCKERGNOME : English Turkish
n. Internet newsletter devoted to computers and software
LOCKET : English Turkish
n. madalyon
LOCKHEED MARTIN : English Turkish
Lockheed Martin Şirketi, Amerikan şirketler topluluğu, uçak motorları ve gelişmiş iletişim sistemleri üreticisi
LOCKING : English Turkish
n. kilitleme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani