English Turkish
LOCKING SHOULDER : English Turkish
düzgün bir şekilde kapanmayı sağlamak için kullanılan demir
LOCKJAW : English Turkish
n. tetanos, kazıklıhumma
LOCKKEEPER : English Turkish
n. kanal kilidi sorumlusu, bir su yolunun (kanal, nehir, su yolu, vs.) kanal kapağından sorumlu olan işçi, kilit sorumlusu
LOCKLESS : English Turkish
adj. kilitsiz, kilidi olmayan
LOCKMASTER : English Turkish
n. kanal kilidi sorumlusu, bir su yolunun (kanal, nehir, su yolu, vs.) kanal kapağından sorumlu olan işçi, kilit sorumlusu lockpicking$506062$ $WI_FREQUENCY:5 $WI_POS:48 bir kilidi anahtarsız açma, kapı mandalı veya sürgüsü açma
LOCKNUT : English Turkish
n. kilit somunu
LOCKOUT : English Turkish
n. lokavt, toplu işten çıkarma
LOCKSMITH : English Turkish
n. çilingir, kilit ustası
LOCKSMITH'S WORK : English Turkish
çilingircilik, kilit yapma açma ve tamir etme ustası olan kişinin yaptığı iş
LOCKSMITH'S WORKSHOP : English Turkish
çilingir dükkanı, metal ile çalışılan atölye, bir çilingirin çalıştığı yer
LOCKSTEP : English Turkish
n. her askerin adımları önünde giden askerin adımlarıyla tam olarak uyumlu olması amacıyla birbirine çok yakın oldukları yürüyüş tarzı; herhangi bir kaba veya sert prosedür
LOCKSTEP : English Turkish
adj. sert, eğilmez, bükülmez, değişime açık olmayan
LOCKSTITCH : English Turkish
n. dikiş türü, üst ipin makara ipi ile birlikte dikiş yaptığı makineyle yapılan dikiş
LOCKUP : English Turkish
n. hapsetme, kilit altında tutma; cezaevi, hapishane; geçici ıslahevi
LOCKUP : English Turkish
adj. kilitlenebilir
LOCO : English Turkish
n. lokomotif
LOCO : English Turkish
adj. deli, kaçık
LOCO DISEASE : English Turkish
(Veterinerlik) genellikle çiftlik hayvanlarını etkileyen bitki zehirlenmesinin neden olduğu hastalık (zayıflığa, koordinasyon eksikliğine, titreme ve kısmi felce neden olur)
LOCOFOCO : English Turkish
n. Locofoco Partisi üyesi; ABD Demokrat Parti üyesi
LOCOFOCO : English Turkish
n. bir tür kibrit, lucifer kibrit, sürtme ile yanan kibrit, sürtme ile tutuşan ucu olan kibrit türü
LOCOFOCO PARTY : English Turkish
n. Locofoko Partisi, sıradan Demoktarik organizasyonu protesto etmek ve onunla mücadele etmek için 1853'te organize olan New York Demokratik Partisi'nin radikal grubu
LOCOISM : English Turkish
n. genellikle hayvanları etkileyen bitki zehirlenmesinin neden olduğu hastalık (Veterinerlik)
LOCOMOBILE : English Turkish
adj. lokomobil ile ilgili, kendini yürüten (araba, makine, motor, vs.)
LOCOMOBILE : English Turkish
n. lokomobil, kendini yürüten araba veya başka araç
LOCOMOTION : English Turkish
n. hareket, gezi, gezme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani