Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OCCUPANCY : English Turkish

n. oturma (ev), işgal, kullanım süresi, doluluk oranı (otel)

OCCUPANT : English Turkish

n. oturan, oturan kimse, işgal eden kimse, kullanıcı

OCCUPATION : English Turkish

n. oturma, işgal, kullanan, uğraş, iş, meşguliyet, uğraşı

OCCUPATION ARMY : English Turkish

işgal ordusu, fetih ordusu, fetheden ordu

OCCUPATION AUTHORITIES : English Turkish

Batı Şeria’da ve Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin İsrail hükümeti hakkında kullandıkları isim

OCCUPATION SURVEY : English Turkish

çalışanlar tarafından yapılan işler hakkında yapılan araştırma

OCCUPATIONAL : English Turkish

adj. meslekle ilgili, iş, meşguliyetle yapılan

OCCUPATIONAL DISEASE : English Turkish

meslek hastalığı, belirli bir meslekte çalışmanın neden olduğu hastalık

OCCUPATIONAL HAZARD : English Turkish

iş tehlikesi

OCCUPATIONAL PSYCHOLOGY : English Turkish

n. mesleki psikoloji, iş yerini ve iş yerinde çalışan kişilerin performansını inceleyen psikoloji dalı

OCCUPATIONAL RETRAINING : English Turkish

n. mesleki eğitim

OCCUPATIONAL THERAPIST : English Turkish

meslek hastalıkları uzmanı, belirli alıştırma ve iş türleri kullanarak iyileştiren terapist

OCCUPATIONAL THERAPY : English Turkish

ergoterapi, meşguliyetle tedavi

OCCUPATIONAL WORLD : English Turkish

iş dünyası, iş alemi, mesleki hayat

OCCUPATIONALLY : English Turkish

adv. mesleki bakış açıdan, meslekle ilgili olan bakış açısı ile

OCCUPIABLE : English Turkish

adj. meşgul edilebilir, oturulabilir, ikamet edilebilir

OCCUPIED : English Turkish

adj. meşgul, dolu

OCCUPIED AREA : English Turkish

iskan edilen bölge, ikamet edilen bölge; askeri denetim altında olan bölge

OCCUPIED TERRITORIES : English Turkish

İşgal altındaki topraklar, Altı Gün Savaşları esnasında (1967) İsrail tarafından ele geçirilen topraklar

OCCUPIED TERRITORY : English Turkish

işgal bölgesi, düşman birlikleri tarafından idare edilen bölge

OCCUPIED THE THRONE : English Turkish

tahta oturdu, Kral olarak hüküm sürdü, Kral olarak yönetti

OCCUPIED WITH : English Turkish

ile uğraşmak,
e karışmış, ,ile meşgul

OCCUPIER : English Turkish

n. oturan, işgal eden, kullanan

OCCUPIER OF THE LAND : English Turkish

ir alanda veya binada ikamet eden taraf

OCCUPY : English Turkish

v. oturmak, tutmak, işgal etmek, almak (zaman), meşgul etmek