English Turkish
ORACLE OF DELPHI : English Turkish
Yunanistan’daki Delphi tapınağında bulunan falcı
ORACLES : English Turkish
n. İncil’in kitapları
ORACULAR : English Turkish
adj. kehanet, kehanet gibi, gizli anlamlı, anlaşılmaz
ORACULARLY : English Turkish
adv. anlaşılmaz bir şekilde, gizli anlamlı bir şekilde; kehanetle ilgili olarak; esrarengiz bir şekilde
ORAD : English Turkish
adv. ağıza doğru (Zooloji, Anatomi)
ORAL : English Turkish
n. sözlü
ORAL : English Turkish
adj. oral yolla, ağızdan, ağız, sözlü, oral
ORAL AGREEMENT : English Turkish
sözlü anlaşma, sözlü akit, yazılı şekilde olmayan anlaşma
ORAL CANCER : English Turkish
n. (Tıp) ağız kanseri, dudak veya ağız kanseri, ağız bölgesi kanseri
ORAL CAVITY : English Turkish
ağız boşluğu, ağız içindeki boşluk
ORAL CONFESSION : English Turkish
sözlü itiraf
OUTSPREAD : English Turkish
adj. serilmiş, yayılmış
OUTSTAND : English Turkish
v. belirgin olmak, ön plana çıkmak, farkedilebilir olmak; dışında kalmak; direnmek, dayanmak, katlanmak
OUTSTANDING : English Turkish
adj. göze çarpan, seçkin, kalburüstü, ödenmemiş, tamamlanmamış, askıda, yerine getirilmemiş
OUTSTANDING ACCOUNT : English Turkish
n. ödenmemiş hesap
OUTSTANDING ATHLETE : English Turkish
göze çarpan bir sporcu, mükemmel bir atlet
OUTSTANDING DEBTS : English Turkish
n. ödenmemiş borçlar
OUTSTANDING LEADER : English Turkish
önde gelen lider, yetenekli bir lider, büyük ölçüde takdir edilen lider, tarihi büyük ölçüde etkilemiş olan bir lider
OUTSTANDING PERSONALITY : English Turkish
önemli şahsiyet, seçkin kişilik, olağanüstü bir karakter
OUTSTANDING SOLDIER : English Turkish
seçkin asker, önemli başarı elde etmiş asker, üstün asker
OUTSTANDING STUDENT : English Turkish
seçkin öğrenci, mükemmel bir öğrenci, ender öğrenci
OUTSTANDING TALENT : English Turkish
üstün yetenek, büyük yetenek, ender yetenek
OUTSTANDINGLY : English Turkish
adv. mükemmel şekilde, olağanüstü bir şekilde; alışılmadık biçimde; belirgin bir biçimde
OUTSTANDINGS : English Turkish
n. ödenmemiş borçlar
OUTSTATION : English Turkish
n. merkezden uzak şube, uzak bölgede olan istasyon
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani