Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OVEN : English Turkish

n. fırın, ocak

OVEN GLOVE : English Turkish

fırın eldiveni, mutfak eldiveni, yanmaktan korunmak için yemek yaparken kullanılan koruyucu eldiven

OVEN HOOD : English Turkish

aspiratör, duman ve yemek buharlarını çeken ocak üzerinde bir cihaz

OVEN MITT : English Turkish

mutfak eldiveni, fırın eldiveni, yanmaktan korunmak için yemek yaparken kullanılan koruyucu eldiven

OVEN PROOF : English Turkish

adj. fırında kullanmaya uygun, ısıya dayanıklı; fırında kullanılabilen

OVENABLE : English Turkish

adj. fırına atılabilir, fırında pişirilebilir veya ısıtılabilir; ısıya dayanıklı kâğıt ambalaj veya onunla ilgili olan

OVENBIRD : English Turkish

n. farklı Güney Amerika kuşları, Güney Amerika küçük kahverengi ötücü kuşlarından herhangi biri; kubbe şeklinde yere yuva yapan Amerika bülbülü

OVENDRIED : English Turkish

adj. fırınlanmış

OVENDRY : English Turkish

v. fırınlamak

OVENREADY : English Turkish

adj. fırına vermeye hazır

OVENWARE : English Turkish

n. fırın kabı, fırına dayanıklı kap

OVER : English Turkish

adj. bitmiş, sona ermiş

OVER : English Turkish

adv. fazla, aşırı, çok fazla, gereğinden fazla, aşkın, iyice, adamakıllı, tekrar, daha, yine, öte, öteye, ötede, üstünde, tepesinde, tersine, altını üstüne, üzerine, başkasına, her yerinden, her yerine, kalan, geçkin

OVER : English Turkish

prep. fazla, çok, aşırı, yüksek, üstün, üstünde, üzerinde, üstüne, üzerinden, aracılığı ile, boyunca, baştan sona, öbür tarafa, karşıya, hakkında

OVER AGAIN : English Turkish

ir daha, tekrar, yeni baştan

OVER AGAINST : English Turkish

karşı karşıya

OVER AGE : English Turkish

yaşı büyük, belirli bir yaşı geçmiş, çok yaşlı

OVER AMBITIOUS : English Turkish

adj. aşırı hırslı, aşırı ihtiraslı

OVER AND ABOVE : English Turkish

üstelik, dahası, ayrıca

OVER AND AGAIN : English Turkish

tekrar tekrar, sürekli, defalarca, birçok kez

OVER AND DONE : English Turkish

olup bitmiş, tamamen sona ermiş, tamamen bitmiş

OVER AND DONE WITH : English Turkish

itmiş, sona ermiş ve tamamlanmış

OVER AND OUT : English Turkish

u yayını sonlandırma, bu yayını bitirme (yayın bitiminde söylenen ifade)

OVER AND OVER : English Turkish

tekrar tekrar, defalarca, üst üste

PARATROOPER : English Turkish

n. paraşütçü asker