Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PARDONER : English Turkish

n. günahları para ile affeden kimse (ortaçağ)

PARE : English Turkish

v. soymak (elma vb.), kabuğunu soymak (elma vb.), budamak, kırpmak, kesmek (tırnak), yontmak, kısmak

PARE DOWN : English Turkish

kısmak

PARE OFF : English Turkish

v. yontmak

PARE SMB.'S CLAWS : English Turkish

n. zararsız hale getirmek, etkisizleştirmek

PAREGORIC : English Turkish

n. paregorik, yatıştırıcı ilaç

PAREGORIC : English Turkish

adj. yatıştırıcı

PARENCEPHALON : English Turkish

n. beyincik

PARENCHYMA : English Turkish

n. parenkima, özel doku, kanserli doku

PARENT : English Turkish

adj. ana, esas, kaynak, temel

PARENT : English Turkish

n. ebeveyn

PARENTAGE : English Turkish

n. ebeveynlik, nesil, soy

PARENTAL : English Turkish

adj. ebeveyne ait, ana ve babaya ait

PARENTHESES : English Turkish

n. parantez, parantez işareti

PARENTHESIS : English Turkish

n. parantez, parantez işareti

PARENTHETIC : English Turkish

adj. parantez içinde, arada belirtilen, paranteze benzer

PARENTHETICAL : English Turkish

adj. parantez içinde, arada belirtilen, paranteze benzer

PARENTHOOD : English Turkish

n. ebeveynlik, annelik, babalık

PARENTLESS : English Turkish

adj. öksüz, anne babasız

PARENTS : English Turkish

n. ebeveyn, ana baba, anne ve baba

PARESIS : English Turkish

n. parezi, hafif felç, frengi felci

PARETO : English Turkish

n. bir soyadı; Vilfredo Pareto (
1923), İsviçre'de yaşamış İtalyan sosyalist ve ekonomist

PARETO OPTIMUM : English Turkish

ekonomide maksimum bolluk durumu

PARETO PRINCIPLE : English Turkish

n. Pareto prensibi, nüfusun bir kısmının yararına olan ve diğerlerine hiç bir zararı olmaması arzu edilen bir ekonomi politikasını ifade eden ekonomi prensibi,
20 kuralı, çoğu sonuç veya neticenin %80'inin sebeplerin %20 sinden kaynaklandığını ifade eden prensip

PARGET : English Turkish

n. sıva, alçı kaplama, alçıtaşı