Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PARGET : English Turkish

v. sıvamak, alçı dekorasyon yapmak

PARHELION : English Turkish

n. parheli, yalancı güneş

PARI PASSU : English Turkish

adv. eşit adımlarla, aynı hızla

PARIAH : English Turkish

n. parya, toplumdan dışlanmış kimse, aşağı tabakadan kimse

PARIAH DOG : English Turkish

n. sokak köpeği

PARIAN : English Turkish

adj. paros adasına ait

PARIAN : English Turkish

n. beyaz kaliteli porselen

PARIETAL : English Turkish

n. kafatası yan kemiği, yankafa kemiği

PARIETAL : English Turkish

adj. parietal, yan, organ çeperine ait, üniversite sınırları içinde oturmayla ilgili

PARIETAL BONE : English Turkish

n. kafatası yan kemiği, yankafa kemiği

PARING : English Turkish

n. soyma (kabuk), kabuğunu soyma

PARING KNIFE : English Turkish

n. meyve bıçağı, soyma bıçağı, budama bıçağı

PARINGS : English Turkish

n. soyulmuş kabuk, yonga

PARIS : English Turkish

n. Paris

PARIS HILTON : English Turkish

n. (1981 doğumlu) Hilton Otelleri servetinin varisi olan ABD'li manken ve aktrist, lakabı "Paris the Heiress" (Varis Paris)

PARISH : English Turkish

adj. kilise, papaz, cemaat

PARISH : English Turkish

n. papazın dini bölgesi, cemaat, mahalle

PARISH CHURCH : English Turkish

n. bölge kilisesi

PARISH PUMP POLITICS : English Turkish

n. kilise destekli politika

PARISH REGISTER : English Turkish

kilise kayıt defteri

PARISHIONER : English Turkish

n. kilise cemaatinden kimse

PARISIAN : English Turkish

n. Parisli

PARISIAN : English Turkish

adj. Paris, Parisli, Paris'e yakın

PARISIENNE : English Turkish

n. Parisli bayan

PARITY : English Turkish

n. eşitlik, benzerlik, parite