Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OPEN ARCHITECTURE : English Turkish

açık mimari, her şirketin uyumlu genişleme ürünü üretebilmesi için ayrıntıları halk tarafından kullanılabilir olan mimari

OPEN AREA : English Turkish

açık alan, açık yer, kapalı olmayan alan, açık hava

OPEN ARMED : English Turkish

içten, samimi, candan

OPEN BID : English Turkish

açık ihale, ilan edilmiş ihale, belirli katılımcılarla sınırlı olmayan ihale

OPEN BOOK : English Turkish

açık kitap, açık olan kitap; açık kitap gibi olan bir şey, gözler önüne serilmiş olan bir şey, gizli olmayan bir şey

OPEN BRACKETS : English Turkish

ir kelimeyi parantez içine almak için kullanılan () işaretlerini aç veya sil

OPEN CAR : English Turkish

üstü açılabilen araba, üst kısmı kaldırılabilir olan araba

OPEN CHECK : English Turkish

açık çek, adi çek, sahibinin istediği para miktarını üzerine yazabildiği imzalı çek

OPEN CHEQUE : English Turkish

açık çek, adi çek, sahibinin istediği para miktarını üzerine yazabildiği imzalı çek

OPEN CIRCUIT : English Turkish

açık devre, elektrik iletmeyen devre

OPEN CITY : English Turkish

eskiden duvarlarla çevrilmiş olmayan şehir

OPEN COMPETITION : English Turkish

n. serbest rekabet

OPEN COUNTRY : English Turkish

yerleşilmemiş ülke

OPEN CREDIT : English Turkish

açık kredi, sınırsız kredi, sınırsız açık kredi

OPEN DATA-LINK INTERFACE : English Turkish

açık veri-iletişim hattı arayüzü, çoğu veri bağlantı katmanı protokolü ile tek bir sürücünün paylaşılmasını sağlayan yazılım arayüzü (İnternet) , ODI

OPEN DATABASE CONNECTIVITY : English Turkish

kullanılan veritabanı yönetim sisteminin türü ne olursa olsun kullanıcıya her tür uygulamadan veriye ulaşabilme olanağı sağlayan Microsoft tarafından geliştirilen standart (Bilgisayar)

OPEN DEFIANCE : English Turkish

açık meydan okuma, açık saygısızlık, gizlenmemiş başkaldırı

OPEN DESKTOP : English Turkish

açık dektop, UNIX sisteminde kullanılmak için tasarlanmış ve Motif tabanlı grafiksel arayüz (Santa Cruz Operation tarafından geliştirilen)

OPEN DOOR : English Turkish

serbest ticaret

OPEN DOOR POLICY : English Turkish

serbest ticaret politikası

OPEN EARS : English Turkish

dinemeye istekli, dikkatle izleyen

OPEN ECONOMY : English Turkish

açık ekonomi, diğer sistemlerle serbestçe ticaret yapan ekonomi sistemi

OPEN ENDED : English Turkish

adj. açık, sınırlanmamış, değiştirilebilir

OPEN ENROLLMENT : English Turkish

n. herkese açık kayıtlar (üniv.)

OPEN EYED : English Turkish

açıkgöz, uyanık, şaşkın, afallamış