Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OPSONIZE : English Turkish

v. (Biyokimya) opsonin üretmek (kanda bulunan ve bakterileri yok etmeye yardımcı olan madde); opsonin görevi olmak; hücreleri veya bakterileri yutar hücrelere karşı daha duyarlı hale getirmek (ayrıca opsonise)

OPT : English Turkish

v. karar kılmak, seçmek, tercih etmek, yeğlemek

OPT FOR : English Turkish

tercih etmek, seçmek

OPT OUT : English Turkish

vazgeçmek, çekilmek

OPT OUT OF : English Turkish

çekilmek, ayrılmaya karar vermek, istifa etmek

OPTATIVE : English Turkish

n. istek kipi

OPTATIVE : English Turkish

adj. istek belirten, dilek ifade eden, dilek kipi

OPTATIVE MOOD : English Turkish

istek kipi

OPTIC : English Turkish

n. optik, göz

OPTIC : English Turkish

adj. optik, göz, görüş, görme

OPTIC CENTER : English Turkish

optik merkez, görme ile ilgili merkez, göz merkezi

OPTIC DISC : English Turkish

n. (Anatomi) optik disk, görme sinirinin retina ile birleştiği nokta, göz retinasında ışığa karşı duyarlı olmayan bölge

OPTIC DISK : English Turkish

n. (Anatomi) optik disk, görme sinirinin retina ile birleştiği nokta, göz retinasında ışığa karşı duyarlı olmayan bölge

OPTIC FIBRE : English Turkish

n. optik fiber, ışık sinyalleri nakleden kablo

ORAL CONTRACT : English Turkish

n. sözlü anlaşma, sözleşme

ORAL EVIDENCE : English Turkish

sözlü delil, sözlü kanıt, sözlü ifade

ORAL EXAMINATION : English Turkish

sözlü, sözlü sınav

ORAL HYGIENE : English Turkish

ağız hijyeni, ağzın temiz olması, dişlere ve ağıza yapılan uygun bakım

ORAL HYPOGLYCEMIC AGENTS : English Turkish

oral hipoglisemik ajanlar, kan şekeri seviyesini düşürmek için kullanılan ilaçlar sınıfı (Tıp)

ORAL LAW : English Turkish

Sözlü Yasa, toplanan ve Mishnah'ta kaydedilen sözlü olarak aktarılmış gelenekler ve kurallar (Yahudilik)

ORAL PRESENTATION : English Turkish

n. sözlü sunum, sözlü gösterim veya açıklama

ORAL SEX : English Turkish

n. oral seks, ağzı kullanarak yapılan cinsel aktiviteler

ORAL SURGEON : English Turkish

n. ağız cerrahı, ağız çene ve diş cerrahlığı uzmanı olan diş hekimi

ORAL TRADITION : English Turkish

n. sözlü gelenek, sözlü olarak aktarılan gelenekler ve kurallar

ORAL UNDERTAKING : English Turkish

sözlü taahhüt, sözlü vaat