Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AT THAT TIME : English Turkish

o zaman

AT THE BACK OF : English Turkish

ir şeyin arkasında olma, arkasında, arka kısmında

AT THE BACK OF BEYOND : English Turkish

adv. dünyanın bir ucunda, sapa yerde

AT THE BACK OF ONE'S MIND : English Turkish

aklının bir köşesinde, birinin hafızasının derinliklerinde

AT THE BOTTOM OF : English Turkish

-dibinde, en düşük noktasında;
en altında;
altında,
arkasında

AT THE CORNER OF : English Turkish

eşiğine, köşesinde,
kesiştiği noktada

AT THE COST OF : English Turkish

-pahasına,
bedeline,
hiçe sayarcasına

AT THE CRACK OF DAWN : English Turkish

sabahın köründe, gün ağarırken, gündoğumu sırasında, tan vakti

AT THE CROSSROADS : English Turkish

dönüm noktasında

AT THE DOOR : English Turkish

adv. kapıda

AT THE DOUBLE : English Turkish

koşar adım, koşar adımla

AT THE DROP OF A HAT : English Turkish

ha deyince, hemen, derhal, birdenbire, gecikmeden (Konuşma Dili)

AT THE EARLIEST : English Turkish

en erken, en kısa zamanda

AT THE ELEVENTH HOUR : English Turkish

son anda

AT THE END : English Turkish

adv. nihayet

AT THE END OF ONE'S TETHER : English Turkish

dayanacak gücü kalmamış, sabrı tükenmiş, kızgın, hayal kırıklığına uğramış

AT THE EXPENSE OF : English Turkish

hesabına, pahasına

AT THE EXPENSE OF ONE'S LIFE : English Turkish

canı pahasına, hayatı pahasına, hayatını hiçe sayarak

AT THE FARTHEST : English Turkish

en fazla, en çok; buradan uzak değil

AT THE FIRST OPPORTUNITY : English Turkish

adv. ilk fırsatta

AT THE FOOT OF THE MOUNTAIN : English Turkish

dağın dibine, dağın altında

AT THE FURTHEST : English Turkish

adv. en fazla, olsa olsa

AT THE HEAD OF : English Turkish

aşında bulunmak, tepede, önde gelen, önünde

AT THE HEIGHT : English Turkish

tepesinde, zirvesinde, tepede

AT THE HELM : English Turkish

aşında, direksiyonda, kontrolünde, komutasında, yöneltme