English Turkish
AT WAR : English Turkish
savaş halinde, savaş durumunda, çatışmada
AT WHAT TIME : English Turkish
saat kaçta
AT WHAT TIMES ARE MEALS SERVED : English Turkish
yemek saatleri ne zaman
AT WILL : English Turkish
istenilen zamanda, birinin düşüncesine bağlı olarak, birinin neyin doğru olduğuna karar vermesine bağlı olarak
AT WORK : English Turkish
işte
AT WORST : English Turkish
en kötü ihtimalle
AT YOUR COMMAND : English Turkish
emrinde, söylediğiniz zaman, bir şey yapmamı söylediğiniz zaman
AT YOUR CONVENIENCE : English Turkish
size uygun bir zamanda, ne zaman imkanınız varsa, sizin için ne zaman uygunsa
AT YOUR DISCRETION : English Turkish
adv. nasıl isterseniz, istediğiniz kadar
AT YOUR EARLIEST CONVENIENCE : English Turkish
müsait olduğun zaman, imkanın olduğu zaman, senin için uygun olan ilk fırsatta
AT YOUR OWN SWEET WILL : English Turkish
adv. canının istediği gibi, keyfine göre, nasıl istersen
AT YOUR PERIL : English Turkish
günahı boynuna, sorumluluğu size ait
AT YOUR SERVICE : English Turkish
hizmetinizde, emrinize amade, emrinizde
AT YOUR SERVICE! : English Turkish
emrinize hazır! ne zaman emrederseniz!, emrinize amade!
AT&T CORP. : English Turkish
"American Telephone and Telegraph Corporation (Amerikan Telefon ve Telgraf Ortaklığı)"; AT&T Ortaklığı; 1885 yılında anonim şirket olarak beliren ve bugün itibarıyla Birleşik Devletler ve dünya çapında halen telefon ve internet servisi sağlayan şirket (AT&T’nin şirket genel merkezi New York’ta bulunmaktadır)
AT.NO : English Turkish
atom sayısı, bir atom çekirdeğindeki proton sayısı
AT.WT : English Turkish
atom ağırlığı, belli bir elementin bir atom ağırlığı (bir ağırlık birimi karbon-12 atomunun ağırlığının 1/12 sine eşittir)
ATA : English Turkish
"Advanced Technology Attachment (İleri Teknoloji Eklentisi)"; IDE teknolojisi, bilgisayara ilave hard diskler bağlamaya yarayan standart arayüz (Bilgisayar)
ATA SPECIFICATION : English Turkish
ATA tanımlama; IDE standardı disklerinin dayandığı tanımlama
ATABAL : English Turkish
n. davul, büyük orkestra davulu, yarım küresel şekli olan büyük vurmalı çalgı, dümbelek
ATACTIC : English Turkish
adj. ataktik, ataksi hastalığı olan (kas hareketlerinin koordine edememe)
ATALANTA : English Turkish
n. (Yunan Mitolojisi) koşuda kendini yenecek olan herhangi bir adamla evleneceği sözü veren ayağı çabuk bakire bir avcı
ATALIA : English Turkish
n. bir kadın adı
ATAPI : English Turkish
"AT Attachment Packet Interface (AT Eklenti Paketi Arayüzü)"; (Bilgisayar) disk sürücülerini kişisel bilgisayarlara bağlayan geliştirilmiş IDE standardı
ATAR : English Turkish
n. bir soyadı (İbranice)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani