Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PLAY OFF : English Turkish

final oynamak, rövanş oynamak, birbirine düşürmek, sonunu çalmak

PLAY OFFS : English Turkish

n. finaller

PLAY OLD HARRY WITH : English Turkish

şeytanca oyun oynamak, hınzırlık yapmak

PLAY ON : English Turkish

üzerine tutmak, tutmak ( ye), oynamak, oynaşmak, yapar gibi görünmek

PLAY ON ONE'S AFFECTIONS : English Turkish

v. duygularına hitap etmek

PLAY ON SMB.'S HEARTSTRINGS : English Turkish

duyguları ile oynamak

PLAY ON THE VIOLIN : English Turkish

v. keman çalmak

PLAY ONE'S CARD WELL : English Turkish

kozu iyi kullanmak, avantajı değerlendirmek

PLAY ONE'S CARD'S WELL : English Turkish

v. kartlarını iyi oynamak

PLAY ONE'S TRUMP : English Turkish

v. kozunu oynamak

PLAY ONE'S TRUMP CARD : English Turkish

kozunu oynamak

PLAY OUT : English Turkish

v. tükenmek, bitirmek

PLAY POLITICS : English Turkish

entrika çevirmek

PLAY POSSUM : English Turkish

ölü numarası yapmak, uyuma numarası yapmak, hasta numarası yapmak

PLAY PRANKS ON SMB : English Turkish

v. muziplik yapmak, oyun yapmak

PLAY ROUGH : English Turkish

n. itişip kakışmak, sert oynamak

PLAY SET : English Turkish

n. oyun seti

PLAY SKITTLES : English Turkish

v. dokuz kuka oynamak

PLAY SMB. A TRICK : English Turkish

v. oyun etmek, oyun yapmak, oyuna getirmek, üçkâğıt yapmak

PLAY SMB. FALSE : English Turkish

v. aldatmak, ihanet etmek

PLAY SMB. FOR A SUCKER : English Turkish

enayi yerine koymak, istismar etmek

PLAY SMB. FOUL : English Turkish

hainlik etmek, oyun oynamak

PLAY THE DEUCE WITH : English Turkish

erbat etmek, altüst etmek

PLAY THE FOOL : English Turkish

maskaralık etmek

PLAY THE GIDDY GOAT : English Turkish

enayilik etmek, aptallık etmek, maskaralık etmek