Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PLUGGED : English Turkish

adj. tıkalı

PLUGGING : English Turkish

n. tıkama

PLUGUGLY : English Turkish

n. haydut, gangster

PLUM : English Turkish

n. erik, kuşüzümü, en iyisi, ballı lokma, can atılan şey, ikramiye, beklenmedik kazanç

PLUM CAKE : English Turkish

kuru üzümlü kek

PLUM JOB : English Turkish

n. en güzel iş, can atılan görev

PLUM PUDDING : English Turkish

üzümlü noel pudingi

PLUMAGE : English Turkish

n. tüyler (kuş), kuşun tüyleri

PLUMB : English Turkish

n. çekül, şakul, iskandil

PLUMB : English Turkish

v. doğrultmak, iskandil etmek, derinine inmek, ölçmek (derinlik), derinlemesine araştırmak, su tesisatını kurmak, kurşunla kaplamak

PLUMB : English Turkish

adj. dikey, düşey, tam, su katılmamış

PLUMB : English Turkish

adv. dikine, düşey olarak, tam olarak, adamakıllı, gayet

PLUMB LINE : English Turkish

çekül

PLUMB RULE : English Turkish

n. su terazisi, tesviye ruhu

PLUMBAGO : English Turkish

n. grafit, kurşunkalem madeni, dişotu

PLUMBEOUS : English Turkish

adj. kurşuna ait, kurşuna benzer, kurşun kaplı

PLUMBER : English Turkish

n. tesisatçı, su tesisatçısı, lehimci, tenekeci

PLUMBIC : English Turkish

adj. kurşun

PLUMBIC CHLORIDE : English Turkish

n. kurşunklorit

PLUMBIFEROUS : English Turkish

adj. kurşunlu

PLUMBING : English Turkish

n. su tesisatçılığı, su tesisatı, lehimcilik, kurşun işleri, iskandil atma

PLUMBISM : English Turkish

n. kurşun zehirlenmesi (sudan)

PLUMBO : English Turkish

pref. kurşun

PLUME : English Turkish

n. kuştüyü, tüy, ödül, nişan, bulut (tüy şeklinde)

PLUME : English Turkish

v. tüylerle süslemek, tüylerini düzeltmek (kuş)