Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PLOW THROUGH : English Turkish

v. güçlükle ilerlemek, zorla ilerlemek

PLOW THROUGH A BOOK : English Turkish

v. kitabı zorla okumak

PLOWED FIELD : English Turkish

sürülmüş tarla

PLOWLAND : English Turkish

n. sürülebilir toprak, işlenebilir toprak

PLOWMAN : English Turkish

n. saban süren kimse, çiftçi, köylü

PLOWSHARE : English Turkish

n. saban demiri, pulluk demiri

PLOY : English Turkish

n. sefer, girişim, iş, dalavere, hile

PLUCK : English Turkish

n. yolma, sakatat, çekme, cesaret, yüreklilik

PLUCK : English Turkish

v. koparmak, toplamak, yolmak, ayıklamak (yün), çekmek, sürüklemek, soymak, yağmalamak, talan etmek, sınıfta bırakmak

PLUCK SMB. BY THE SLEEVE : English Turkish

v. yaka paça sürüklemek

PLUCK UP COURAGE : English Turkish

cesaretini toplamak

PLUCKINESS : English Turkish

n. cesurluk, yiğitlik

PLUCKING : English Turkish

n. koparma

PLUCKY : English Turkish

adj. cesur, yürekli, yiğit

PLUG : English Turkish

n. priz, tıpa, tıkaç, fiş [elek.], buji, yangın musluğu, sifon kolu, dolgu, çiğneme tütünü, silindir şapka, satılmayan mal, vuruş, yaşlı at, yumruk, sahte para, reklâm (radyo)

PLUG : English Turkish

v. tıkamak, tıpalamak, dolgu yapmak, reklâmını yapmak (radyo), vurmak, yumruk atmak, ateş etmek, harıl harıl çalışmak, tıkaç

PLUG AND PLAY : English Turkish

tak ve çalıştır, yeni ekipmanların kolay yüklenmesine imkan veren donanım standartı, PNP

PLUG AND PLAY BIOS : English Turkish

tak ve kullan standartını destekleyen BIOS sistemi

PLUG AWAY : English Turkish

harıl harıl çalışmak, gayretle çalışmak

PLUG AWAY AT : English Turkish

harıl harıl çalışmak

PLUG HAT : English Turkish

silindir şapka

PLUG IN : English Turkish

prize takmak, fişini takmak

PLUG SOCKET : English Turkish

n. priz

PLUG TABACCO : English Turkish

n. çiğneme tütünü

PLUG UP : English Turkish

tıkamak, tıpalamak