Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
POTBOY : English Turkish

n. bar garsonu

POTEEN : English Turkish

n. kaçak viski (İrl.)

POTENCY : English Turkish

n. potansiyel, güç, kuvvet, iktidar, cinsel güç, etki

POTENT : English Turkish

adj. güçlü, kuvvetli, potansiyele sahip, nüfuzlu, etkili, iktidarlı, cinsel gücü yüksek, ikna edici, inandırıcı

POTENTATE : English Turkish

n. hükümdar, nüfuzlu kimse

POTENTIAL : English Turkish

n. potansiyel, güç, iktidar, gerilim, yeterlik kipi

POTENTIAL : English Turkish

adj. potansiyel, olası, gizli, açığa çıkmamış

POTENTIALITY : English Turkish

n. olasılık, ihtimal, olanak, imkân

POTENTIOMETER : English Turkish

n. potansiyometre

POTHEAD : English Turkish

n. esrarkeş

POTHEEN : English Turkish

n. kaçak viski (İrl.)

POTHER : English Turkish

v. başını ağrıtmak, dert olmak, üzmek, gürültü etmek

POTHER : English Turkish

n. gürültü, karışıklık, dert, şamata, curcuna, toz bulutu

POTHERB : English Turkish

n. yeşillik

POTHOLE : English Turkish

n. yol çukuru, kaya çukuru

POTHOLER : English Turkish

n. mağara araştırıcısı

POTHOOK : English Turkish

n. s şeklindeki çengel, s şeklinde çizgi

POTHOUSE : English Turkish

n. ucuz meyhane

POTHUNTER : English Turkish

n. hava atmak için avlanan avcı, ödül avcısı yarışmacı

POTION : English Turkish

n. zehirli içki, iksir, bir doz ilaç

POTOMAC : English Turkish

n. Potomak nehri, ABD'nin doğusunda bir nehir

POTPOURRI : English Turkish

n. potpuri, karışım, derleme, seçmeler, kurutulmuş kokulu çiçekler

POTS : English Turkish

n. basit eski telefon servisi, standart analog telefon servisi, ekstra artış olmayan normal telefon hattı

POTS AND PANS : English Turkish

çanak çömlek, kap kacak

POTS OF MONEY : English Turkish

yığınla para, yışınla para, dünya kadar para