Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
POUR FROM : English Turkish

v. boşaltmak, dökmek

POUR IN : English Turkish

içine boşaltmak, içine dökmek

POUR INTO : English Turkish

içine boşaltmak, içine dökmek

POUR IT ON : English Turkish

göklere çıkarmak, hızlandırmak

POUR ITSELF : English Turkish

v. akmak (akarsu)

POUR OFF : English Turkish

ir kaptan diğerine boşaltmak, başka kaba boşaltmak, dökerken taşırmak

POUR OIL ON THE FLAMES : English Turkish

yangına körükle gitmek, ortalığı kızıştırmak

POUR ON : English Turkish

üstüne dökmek, üstüne boşaltmak

POUR ON THE SPEED : English Turkish

gaza basmak, hızlandırmak

POUR OUT : English Turkish

dökmek, dökülmek, akmak, taşmak, yağdırmak, küfür yağdırmak

POUR OUT DRINKS : English Turkish

v. içecekleri doldurmak, içecekleri koymak

POUR OUT OF : English Turkish

v. boşaltmak, dökmek

POUR OUT ONE'S HEART : English Turkish

içini dökmek, kâlbini açmak

POUR OUT ONE'S TROUBLES TO SMB : English Turkish

v. derdini açmak, derdini dökmek

POUR OUT THE VIALS OF ONE'S WRATH : English Turkish

öfkesini ortaya dökmek

POUR UPON : English Turkish

v. üstüne dökmek, üstüne boşaltmak

POURABLE : English Turkish

adj. dökülebilir, döküm

POURBOIRE : English Turkish

n. bahşiş, tip

POURING : English Turkish

adj. sel gibi, aşırı yağmurlu, döküm, dökme

POURING : English Turkish

n. dökme, boşaltma, döküm, dökümcülük

POURING OUT : English Turkish

adj. dökülen

POUT : English Turkish

n. dudak bükme, surat asma, somurtma, mezgit türünden bir balık, kafasını şişiren balık

POUT : English Turkish

v. dudak bükmek, surat asmak, somurtmak, surat etmek, darılmak, dudaklarını uzatmak

POUTER : English Turkish

n. somurtkan tip, kursağını şişiren güvercin, kafasını şişiren balık

POUTER PIGEON : English Turkish

n. kursağını şişiren güvercin