English Turkish
POWERED : English Turkish
suff. güçlü, kuvvetli
POWERFUL : English Turkish
adj. güçlü, kuvvetli, etkili, yetkili, nüfuzlu, çok miktarda
POWERHOUSE : English Turkish
n. elektrik santralı, etkin güç, dinamo, forvet, en iyi oyuncu, enerjik tip
POWERLESS : English Turkish
adj. güçsüz, aciz, yetersiz, elinden bir şey gelmez
POWERPOINT : English Turkish
n. Windows ortamında slayt ve sunum hazırlamak için yaygın kullanılan bilgisayar grafik programı
POWERS OF PERSUASION : English Turkish
n. ikna yeteneği, inandırıcılık
POWWOW : English Turkish
n. kızılderili toplantısı, büyücü doktor, toplantı, müzakere
POWWOW : English Turkish
v. görüşmek, toplantı yapmak
POX : English Turkish
n. frengi, çiçek hastalığı türünden hastalık
POZZOLANA : English Turkish
n. lav
POZZUOLANA : English Turkish
n. lav
PPM : English Turkish
n. dakikada sayfa sayısı, bir yazıcının baskı hızını tahmin eden kesin olmayan ölçüm birimi (Bilgisayar)
PPP : English Turkish
n. noktadan noktaya protokol, bilgisayarları telefon hatları sayesinde İnternet'e bağlamak için kullanılan protokol (Bilgisayar)
PPS : English Turkish
ek kısa bilgi notu, bilgi notuna eklenen ek kısa mesaj
PPS : English Turkish
(İngiltere) bir bakanın yardımcısı olan İngiliz Parlementosu üyesi
PPTP : English Turkish
u protokollere dayanmayan bir dış ağ üzerinden TCP/IP veri paketlerinin transferini sağlayan protokol (dış ağa uygun bir adresle paketi işaretleyerek)
PR : English Turkish
n. ödeme listesi, maaş bordrosu, maaşların listelendiği finansal evrak; yevmiye ve maaşlarını alan işçilerin listesi
PR : English Turkish
n. halkla ilişkiler, bir şirket veya organizasyon için iyi niyet promosyonu hareketleri ve bilgi dağıtılması
PRACTICABILITY : English Turkish
n. pratiklik, kullanışlılık
PRACTICABLE : English Turkish
adj. uygulanabilir, elverişli, yapılabilir, geçilebilir, kullanışlı
PRACTICAL : English Turkish
adj. pratik, uygulamalı, kullanışlı, elverişli, becerikli, iş bitirici, gerçekçi, objektif, nesnel, el ile yapılan, uygulanbilir
PRACTICAL JOKE : English Turkish
el şakası, eşek şakası
PRACTICALITY : English Turkish
n. pratiklik, uygulanabilirlik, kullanışlılık, pratik şey
PRACTICALLY : English Turkish
adv. pratik olarak, pratikte, uygulamada, gerçekte, hemen hemen, neredeyse
PRACTICE : English Turkish
n. pratik, idman, uygulama, egzersiz, alıştırma, çalışma, ısınma, alışkanlık, hile, yöntem, teknik, usul, deneme, tatbikat, eğitim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani