Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PRACTICE : English Turkish

v. yapmak, etmek, uygulmak, gerçekleştirmek, pratik yapmak, deneyim kazanmak, çalışmak, alıştırma yapmak, alışkanlık haline getirmek, adet edinmek, dolap çevirmek, entrika çevirmek

PRACTICE A DECEIT : English Turkish

v. hile yapmak

PRACTICE MAKES PERFECT : English Turkish

pratik mükemmelleştirir, yapa yapa öğrenilir

PRACTICE ON : English Turkish

v. yararlanmak, alışkanlık haline getirmek

PRACTICE UPON : English Turkish

v. yararlanmak, alışkanlık haline getirmek

PRACTISE : English Turkish

v. yapmak, etmek, uygulamak, gerçekleştirmek, pratik yapmak, deneyim kazanmak, çalışmak, alıştırma yapmak, alışkanlık haline getirmek, adet edinmek, dolap çevirmek, entrika çevirmek

PRACTISE A DECEIT : English Turkish

v. hile yapmak

PRACTISE DIVINATION : English Turkish

v. gaipten haber vermek

PRACTISE ON : English Turkish

v. yararlanmak, alışkanlık haline getirmek

PRACTISE SORCERY : English Turkish

v. büyü yapmak

PRACTISE UPON : English Turkish

yararlanmak, alışkanlık haline getirmek

PRACTISED : English Turkish

adj. deneyimli, tecrübeli, yetenekli, çalışarak geliştirilmiş

PRACTITIONER : English Turkish

n. pratik yapan kimse

PRAETOR : English Turkish

n. antik Roma'da yargıç, antik Roma sulh hakimi

PRAETORIAN : English Turkish

adj. antik Roma'da yargıçla alakalı, antik Roma sulh hakimi ile alakalı

PRAETORIAN : English Turkish

n. antik Roma'da yargıç, antik Roma sulh hakimi

PRAGMATIC : English Turkish

adj. pragmatik, uygulamacı, faydacı, işgüzar, her şeye karışan, bilgiçlik taslayan, dogmacı, eğitici, öğretici

PRAGMATICAL : English Turkish

adj. pragmatik, faydacı, işgüzar, her şeye karışan, bilgiçlik taslayan, dogmacı, eğitici, öğretici

PRAGMATISM : English Turkish

n. pragmatizm, uygulamacılık, faydacılık, işgüzarlık, ukâlalık, bilgiçlik taslama

PRAGMATIST : English Turkish

n. pragmatist, uygulamacı, faydacı, işgüzar, bilgiç

PRAGMATIZE : English Turkish

v. gerçek gibi göstermek, rasyonelleştirmek, mantığa göre açıklamak

PRAGUE : English Turkish

n. Prag

PRAIA : English Turkish

n. Cape Verde'nin başkenti

PRAIRIE : English Turkish

n. çayır, kır, geniş yeşillik düzlük (kuzey amerika)

PRAIRIE CHICKEN : English Turkish

kır tavuğu