Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PRE EMINENCENT : English Turkish

adj. üstün, seçkin

PRE EMPT : English Turkish

n. önceden satın almak, önceden tutmak, satınalmada öncelikli olmak

PRE EMPTION : English Turkish

n. satınalmada öncelik hakkı, önce satın alma hakkı, şufa hakkı

PRE ENGAGE : English Turkish

önceden söz vermek, önceden taahhüt etmek, önceden bağlanmak, önceden ayarlamak

PRE EXAMINATION : English Turkish

n. ön sınav

PRE EXIST : English Turkish

v. daha önce var olmak

PRE TAX : English Turkish

adj. vergiden önceki, vergi öncesi

PRE-RAPHAELITE : English Turkish

adj. Rafael öncesi ile alakalı; Rafael öncesi sanatçıların karakteristiği

PREACH : English Turkish

v. vaaz vermek, öğüt vermek, tavsiye etmek, telkin etmek

PREACH A SERMON : English Turkish

v. vaaz vermek

PREACH CHARITY : English Turkish

v. yardıma çağırmak, iyiliğe çağırmak

PREACH THE GOSPEL : English Turkish

v. İncili yaymak

PREACHER : English Turkish

n. hatip, vaiz

PREACHIFY : English Turkish

v. sıkıcı öğütler vermek

PREACHING : English Turkish

n. öğüt verme, vaaz verme

PREACHY : English Turkish

n. vaaz verme meraklısı

PREAMBLE : English Turkish

n. önsöz, giriş, başlangıç

PREARRANGE : English Turkish

v. önceden düzenlemek, önceden ayarlamak, önceden hazırlamak, ön hazırlıklarını yapmak

PREARRANGED : English Turkish

adj. önceden belirlenmiş, önceden ayarlanmış, danışıklı

PREBEND : English Turkish

n. papaz ödeneği, katedralden ödenek alan papaz

PREBENDARY : English Turkish

n. katedralden ödenek alan papaz, katedrale bağlı rahip

PRECALCULATE : English Turkish

v. önceden hesaplamak

PRECAMBRIAN : English Turkish

adj. ilk jeolojik dönem

PRECARIOUS : English Turkish

adj. güvenilmez, belirsiz, tutarsız, istikrarsız, kararsız, şüpheli, riskli

PRECAUTION : English Turkish

n. önlem, tedbir, ihtiyat