Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PRATER : English Turkish

n. geveze

PRATINCOLE : English Turkish

n. bataklık kırlangıcı

PRATIQUE : English Turkish

n. pratika [fr.]

PRATTLE : English Turkish

n. gevezelik, çene çalma, çocukça konuşma

PRATTLE : English Turkish

v. gevezelik etmek, çene çalmak, çocuk gibi konuşmak

PRATTLER : English Turkish

n. geveze, çenebaz

PRATZIM : English Turkish

n. İsrail'in güneybatısında bulunan bir akarsu

PRAWN : English Turkish

n. iri karides, büyük karides, deniz tekesi

PRAXAIR : English Turkish

n. Connecticut merkezli bir Amerikan şirketi, endüstriyel gazlar ve seramik kaplama malzemeleri üreticisi

PRAXIS : English Turkish

n. uygulama, pratik, çalışma, alışkanlık, adet

PRAY : English Turkish

v. dua etmek, yalvarmak, rica etmek, namaz kılmak, ibadet etmek, af dilemek

PRAYER : English Turkish

n. dua, namaz, ibadet, yalvarma, rica, dilekçe, ibadet eden kimse, duacı

PRAYER BEADS : English Turkish

n. tespih

PRAYER BOOK : English Turkish

dua kitabı

PRAYER RUG : English Turkish

n. seccade, namazla

PRAYERFUL : English Turkish

adj. dindar, ibadet eden, dini bütün, dualı

PRAYERLESS : English Turkish

adj. ibadet etmeyen, dua etmeyen, duasız

PRAYERS : English Turkish

n. namaz, ibadet

PRAYING : English Turkish

n. dua etme, yalvarma, namaz kılma, ibadet etme

PRAYING : English Turkish

adj. dua eden

PRAYING MANTIS : English Turkish

peygamber devesi

PRC : English Turkish

n. Çin Halk Cumhuriyeti, Çin, Asya'nın doğusunda bir ülke

PRE : English Turkish

pref. önce, önceki, önceden, öncesi, ön

PRE DOOM : English Turkish

v. önceden mahkum etmek

PRE EMINENCE : English Turkish

n. üstün olma, üstünlük, seçkinlik